Page 204 - Microsoft Word - orjinal
P. 204
204 øSLÂM HUKUK FELSEFESø
Baúka garip bir örnek de, fakihlerin ço÷unun faraziye üzerine “bo-
úanma” bölümünde zikretti÷i úu husustur: ùayet bir kiúi hanımının
bölünmez bir parçasını boúasa veya karısını yarım talâkla boúasa, bo-
úama tam olur. Çünkü talâk bölünmez, dolayısıyla bir kısmının zikre-
101
dilmesi tamamının zikredilmesi gibidir. Dâvûd ez-Zâhirî dıúında
øslâm bilginleri bu konuda görüú birli÷i içindedir. Dâvûd ez-Zâhirî ise,
102
bu durumda boúamanın gerçekleúmeyece÷ini söylemiútir. Görüldü-
÷ü gibi bu konu, tasavvuru mümkün olmayan bir faraziyedir. Çünkü
akıllı bir kiúiden, böyle bir boúama sadır olmaz.
III- Delillere øliúkin Genel Prensipler
A. øspat Yükümlülü÷ü
1. øspatın Önemi
Gözle görülmek suretiyle sâbit olan úeyler oldu÷u gibi, sâbit olma-
sı için delile ihtiyaç duyulan úeyler de vardır. Her iki metot da aynı
103
derecede önem arz eder. Fakihlerin beyan etti÷i ve Mecelle’nin 75.
maddesinde denildi÷i úekilde, “Delil ile sâbit olan, gözle görülmüú
gibidir.”
Yargıda ispatın büyük önemi vardır. Çünkü hadis-i úerifte geçti÷i
gibi, “insanlara iddia ettikleri verilseydi, insanlar di÷erlerinin kanla-
104
rını ve mallarını dava ederlerdi...” øspat yükümlülü÷ü, gerçek dıúı,
zayıf ve mücerret iddiaları engeller.
Bu genel prensip zaman zaman bazı sakıncaları taúır. ùöyle ki ger-
çek dahi olsa herhangi bir iddia, sahibi tarafından ispat edilemedi÷inde
itibar görmez. Alenen do÷ru olmakla birlikte gerçekte sahte olan bir
delile dayansa dahi, sadece sübûta erdirilebilen iddialara itibar olunur.
Hz. Peygamber, gerçe÷i yansıtmayan bir iddiada bulunan bir davacıyı
úu úekilde uyarmıútır: “Siz benim huzurumda davalaúıyorsunuz. Bir
kısmınız delillerini di÷erlerinden daha güzel sunabilir. Ben bir kimse
101 Bkz. el-Merginanî, el-Hidâye ve øbn Abdüsselâm, Kavâidü’l-Ahkâm, a.y.
102 eú-ùârânî, Mîzânu’l-Kübrâ, Kahire 1932, c. II, s.126.
103 Menâfi, s. 317; Bu kâide el-Hidâye’ de úöyle zikredilmiútir: “ ùâhitlikle sâbit olan,
gözle görülmüú gibidir. (c. IV, s.141).
104 Hadisin devamı úöyledir: “Fakat yemin davalıya aittir.” Müslim, Sahih, c. V, s.128.