Page 178 - Microsoft Word - orjinal
P. 178

178                     øSLÂM HUKUK FELSEFESø

           lanmıútır.
              Ancak fetihler geniúleyip, Müslümanlar, Romalıların hâkimiyeti
           altında olan ùam ve Mısır gibi bazı yerleri ele geçirince, fakihler ve
           hâkimler, bu ülkelerin örf ve âdetlerini  øslâm hukukunun esaslarına
           göre de÷erlendirmeye baúladılar. Bunlardan  øslâm hukukunun
           nasslarına, maksadına ve hikmetlerine uygun olanları, icmâ, istihsan,
           maslahat veya hukukun di÷er kaynaklarından birine dayanarak yaptık-
           ları içtihatla  kabul etmiúlerdir. øslâm’a aykırı olanlarını reddetmiúler
           ve yasaklı÷ına hükmetmiúlerdir.
              Ancak úunu da belirtmek gerekir ki, bu âdetler sadece Romalılara
           mahsus de÷il; eski toplumların, özellikle de  Akdeniz halklarının ta-
           mamında yaygın olan ticarî uygulamalardı. Bizzat Romalılar bu âdet-
           lerden etkilenmiúler ve bunları “Jus civilie (Medenî Kanun)” olarak
           bilinen asıl  Roma Hukukundan ayırmak için “Jus  gentium (Halklar
                     177
           Kanunu) )”  adıyla kendi hukuklarına dâhil etmiúlerdir.
              øslâm hukuku, sadece ticaretle ilgili bu âdetlerden bazılarını kabul
           etmekle kalmamıú, øslâm hâkimiyeti altına giren bütün ülkelerin bazı
           âdetlerini de, aynı usulle benimsemiútir. Bu ülkeler arasında Irak, øran,
           Türkistan gibi Romalıların hâkimiyetine girmeyen ülkeler de bulun-
           maktadır. Meselâ, Belh ve Buhârâlıların âdeti, Hanefî bilginlerinin,
           bey‘i bi’l-vefâ’yı câiz görmelerinde etkili olmuútur.
              Kısacası, tıpkı bireyler gibi toplumlar da tek baúına yaúayamaz; iú-
           tirak ettikleri çeúitli muameleler ve alıú-veriú iliúkilerinde bir bütünün
           parçası olurlar. Toplumlar mal, ticaret  eúyası ve sanat alıú-veriúinde
           bulundukları gibi, kültür, ilim, örf ve âdet alıú-veriúinde de bulunurlar.
           Bireyler arasındaki taklit gibi, toplumlar arasındaki taklit de, sosyal ve
           iktisadî hayatın temel faktörlerindendir. Bütün tarihî olaylar medeni-
           yetin do÷uúu ve geliúmesinde etkili olur. øslâm fetihleri de bunun dı-
           úında tutulamaz. Çünkü bu fetihler, øslâm kültürü ile fethedilen ülke-
           lerdeki eski kültürlerin iç içe girmesine sebep olmuú ve neticede úüp-
           heye mahal bırakmayacak tarzda karúılıklı etkileúim gerçekleúmiútir.





           177  Pollock, Introduction, s. 12.
   173   174   175   176   177   178   179   180   181   182   183