Page 148 - Microsoft Word - orjinal
P. 148
148 øSLÂM HUKUK FELSEFESø
beyan etti÷i bazı hadislere uymak zorunlulu÷u yoktur. Müslim’in
rivâyet etti÷i úu hadis bunun delili olarak zikredilebilir: “Peygamber
Efendimiz hurmaları aúılayan bir toplulu÷a u÷rar ve ‘ne yapıyor bu
insanlar?’ diye sorar. ‘Onlar hurma aúılıyor,’ denir. Bunun üzerine;
‘yapmasanız belki de daha iyi olur’ buyurur. Hz. Peygamber’in bu
sözü hurma aúılayanlara nakledilince, aúılama iúini bırakırlar. Ancak o
sene hurmalar olgunlaúmaz. Durum Allah Resûlüne arz edilince;
“Ben de bir insanım. Size dininizden bir úey söylersem onu uygulayın.
Ama kendi görüúümle bir úey söylersem, ben de bir beúerim. Siz dünya
iúlerinizi daha iyi bilirsiniz” buyurur.
Di÷er taraftan, geçen örneklerdeki nassların de÷iúmesi, esasen ko-
laylık ve müjdeleme üzerine kurulmuú olan øslâm dininin ruhuna uzak
bir durum de÷ildir.
Âyet-i kerimede, “Allah sizin için kolaylık diler, zorluk iste-
51
mez” ; hadis-i úeriflerde ise; “Kolaylaútırınız, güçleútirmeyiniz, müj-
52
deleyiniz, nefret ettirmeyiniz” ; “Gücünüzün yetti÷i amellere sarılı-
53
nız” ; “Size yasakladı÷ım úeyi terk ediniz; emretti÷im úeyleri de gü-
54
cünüzün yetti÷i kadar yapınız” buyurulmuútur.
ùunu vurgulamak gerekir ki úer‘î hükümlerin geliúip de÷iúmesi
prensibi, bizatihi nassların de÷iútirilmesi anlamına gelmez. Nasslar
ilahidir ve hiçbir úekilde de÷iútirilemez. Buradaki de÷iúimden kastedi-
len, ihtiyaç ve zarurete göre ve örf ve âdetler ile dayandı÷ı illetlerin
de÷iúmesine paralel olarak nassların yorumunda de÷iúikli÷e gidilme-
sidir.
Muteber hukuk kaynakları ile ilk øslâmî uygulamalar ve de÷iúik
mezheplerdeki ilim erbabının görüúüne dayanan bu delil ve görüúlerin
tamamı, bir genel prensibi ortaya koymaktadır. ùöyle ki; muâmelât
alanını ilgilendiren hükümlerin hepsi, akılla bilinebilen illetler üzerine
51 Bakara 2/185.
52 el-Aynî, Umdetü’l-Karî, c. II, s. 45; bazı kelime farklarıyla Müslim, Sahih, c. V,
s.141.
53 el-Aynî, Umdetü’l-Karî, c. XI, s.85.
54 Müslim, Sahih, VII, s.91; Bazı kelime farklarıyla bkz. el-Aynî, Umdetü’l-Karî,
c.XXV, s. 31.
Eserin birinci baskısında olmayan bir açıklamadır (Çev.).