Page 298 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 298
KUR’AN KUR’AN-I KERİM’İN CEMİ VE TEFSİRİ 297
denetimi ve koruması altındadır. Elçi vahiy konusunda aktif
yani belirleyici konumda değil tamamen pasif ve alıcı konum-
dadır; sadece gelen vahiyleri almak ve aktarmakla görevlidir.
Teşbih yerindeyse tıpkı bir televizyonun merkezden aldığı ses
ve görüntü aktarmasına benzer. Merkezden sinyal, ses ve gö-
rüntü yoksa yayında da ses ve görüntü yoktur. Nitekim gerek
Taha suresi ve gerekse Kıyame suresinde Hz. Peygambere va-
hiy inerken acele etmemesi, paniğe kapılarak dilini hareket et-
tirmemesi, bitinceye kadar da beklemesi emredilir. Yüce Allah,
Kur’an’ın elçiye inişi, okunuşu, onun zihninde toplanışı ve be-
yanının kendisine ait ve onun garantisi altında olduğunu bildi-
rir. Vahiy sürecinde peygamberin pasif bir alıcı konumunda ol-
duğunu gösteren birçok örnek ve delil vardır. Hz. Peygamber’in
istediği halde bir şey söyleyemediğine dair birçok ayeti örnek
vermek mümkündür. Buna dair inşallah demediği için cevap
veremeyişi ve uyarılışını, Hz. Aişe’ye atılan iftira karşısında va-
hiy gelmeyince günlerce suskun kalışını, peygambere yönelik
bazı uyarı ve tehdit içerikli ayetleri, “biz dilersek vahyi kese-
riz” şeklindeki uyarıları ve daha başka birçok örneği zikretmek
mümkündür.
Bazen bir şair veya ozan da birtakım doğru ve etkileyici şi-
irler veya deyişler söyleyebilir; bir medyum veya kâhin de ge-
leceğe dair bir takım doğru kehanetlerde bulunabilir. Ancak
bunların birçoğunda içten veya dıştan kaynaklanan etkiler söz
konusu olup söylenenlerde doğrularla yanlışlar, yalanlarla ger-
çekler iç içedir. Dolayısıyla bunların söylediklerine gerek ken-
dilerinden veya gerekse dışardan birtakım etkiler ve müdaha-
leler olabiliyor. Fakat peygamberlerin bunlardan farkı vahyin
onlara tamamen ilahi kontrol altında gelmiş olmasıdır. Vahiy
sürecinde Peygamberin kendi müdahalesinin kendi etkisinin