Page 251 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 251

250             KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI

         de bahsedebilirdim. Ama şu var en basitinden Hristiyanlıkta
         Tanrı’nın kurtuluş planı var. Bu plan Hazreti Âdem’den baş-
         lıyor. İsa Mesih’in çarmıha gelişine kadar devam ediyor. Yani
         insanlar Hazreti Âdem ve Havva’nın günaha bulaşması ve ta-
         biatlarının bozulmasından dolayı herkesin günahkâr olarak
         doğması meselesi. İnsanı bundan dolayı cennetten kovdu ama
         bırakmadı, peygamberler gönderdi, kitaplar gönderdi. Onlar-
         la antlaşmalar yaptı, İsrail oğullarıyla. Ama bunlar kurtulmayı
         başaramadılar. Başaramayacakların Tanrı zaten biliyordu. Boz-
         dular, tahrif ettiler ve sonra kendisi gelmek zorunda kaldı. İsa
         Mesih olarak. Çünkü insanların Tanrıya karşı işlenen bu gü-
         nahı kendilerinin silebilmeleri mümkün değildi. Tanrı kendi-
         ni feda etti, onu da çarmıha gerdiler. Evet. Kendisini çarmıha
         gerdirdi ve günahın bedelini ancak kendi kanıyla ödedi. Süreç
         böyle işliyor ve bu süreçte zaten Hristiyanların vahiy anlayışı
         Tanrı’nın bizzat insan şeklinde bedenleşmesi ve insanlar ara-
         sında yaşaması şeklinde tezahür ediyor. İnsanların bunu Kutsal
         Ruh denetiminde yazdıkları şeklinde düşünüyorlar. Sonuç ola-
         rak söylemek istediğim bu koruma ile ilgili soruyu ve sorunu
         ele alıp izah etmek gerekiyor. Size de gelmiş sormuşlar. Inter-
         nette de şimdi birçok ortamda biz bu ayetten hiç bahsetmesek
         bile hani Kuran’ın bozulmadan geldiğini söyler söylemez onlar
         diyor ki Allah bize de kitap gönderdi, bizimkini korumadı da
         sizinkini niye korudu. Kurtuluş Planı dedik ya bizde bu bağ-
         lamda vahyin tamamlanması meselesi var. Ayete baktığımıza
         İslam mantığına göre düşünürsek çok rahat izah ederiz. Onla-
         rınkine göre de çok rahat izah edilebilir ama bizim onlarınki-
         ni bilmediğimizi farz ettikleri için bu şekilde soru soruyorlar.

             Prof. Dr Hayrettin ÖZTÜRK: Teşekkür  ediyorum
         hocam. Aslında aklıma bir şey getirdiniz. Mazur görün
   246   247   248   249   250   251   252   253   254   255   256