Page 186 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 186
HZ. PEYGAMBER DÖNEMİNDE KUR’ÂN’IN HIFZI, KİTÂBETİ VE CEM’İ 185
Kur’ân’ın bizzat kendisi özellikle Mekkî ayetlerde onun yazıl-
dığına işaret etmektedir:
“Oku, insana bilmediğini öğreten, kalemle (yazmayı) öğre-
287
ten Rabbin en büyük kerem sâhibidir.”
“Kaleme ve yazdıklarına andolsun.” 288
“Sen bundan önce ne bir yazı okur ne de elinle onu yazar-
289
dın. Öyle olsaydı, batıla uyanlar kuşku duyarlardı.”
“Hayır! Şüphesiz bunlar (ayetler), değerli ve güvenilir
kâtiplerin elleriyle (yazılıp) tertemiz kılınmış, yüce makamla-
ra kaldırılmış mukaddes sayfalarda (yazılı) bir öğüttür, dileyen
ondan (Kur’an’dan) öğüt alır. 290
“Yine onlar dediler ki: (Bu ayetler), O’nun başkasına yaz-
dırıp da kendisine sabah-akşam okunmakta olan, öncekilere ait
291
masallardır.”
Bu ayetler, Mekke’nin ilk yıllarında nazil olmuştur. Bura-
da Müşrikler açıkça Kur’ân’ın yazıldığını söylüyorlar. Kur’ân’ın
8 yerde suhuf kelimesinden bahsetmesi, yassı sahifeler ve ki-
tap varaklarından söz etmesi Kur’ân’ın yazıldığının açık delille-
292
ridir. Yine Kur’ân’ın müşriklere meydan okuyarak Kur’ân’ın
287 Alak, 96/3-4.
288 Kalem, 68/1-2.
289 Ankebut, 29/48.
290 Abese, 80/11-16
291 Furkân, 25/5.
292 Müddessir, 74/52; Enbiyâ, 21/104. Kitap; üzerine yazı yazılan kâğıtlardan
teşekkül etmiş demektir. “Kitab”, “yazılı belge” ve “yazı” anlamlarına gelir.
Çoğulu “kütüb” dür. Bkz. Regis: Blachere, Introduction au Coran, (Paris:
tsz.), 5; Hanbel, Müsned, 3/14, 17; Tirmizî, “Kitâbu’l-Menâkıb”, 31, (5/662;
Muhammed Hüseyin Ali es-Sağîr, Târîhu’l-Kur’ân, (Beyrut: 1983), 78; Adnan
Muhammed Zerzur, ‘Ulûmu’l-Kur’ân, (Beyrut: 1991), 81.