Page 426 - islam
P. 426
Allah Katındaki Din: İSLAM 401
olanların benzer ihtiyaçlarının karşılanması zarureti doğ-
muştur. Bunun için onlara Hz. Peygamber’in Veda Haccında
da işaret ettiği gibi, Allah’ın kelamı Kur’an-ı Kerim ve onun
elçisi Hz. Muhammed’in Kur’an-ı Kerim’in anlaşılması ve uy-
gulanmasından ibaret olan Sünneti emanet edilmiştir. Bu iki
temel değer, bilim ve teknolojinin de katkılarıyla insanlar ta-
rafından iyi anlaşılabilmesi ve uygulanabilmesi durumunda
kıyamete kadar insanlığa dünya ve ahiret mutluluğu garantisi
vermiştir.
İslam’ın en son ve en mütekâmil bir din olarak gelmesi o
dönemde var olan ve pek çok sapık düşünce ve hurafelerle
itibar kaybına uğramış diğer din mensuplarını rahatsız et-
miştir. Bu insanlar dinî taassup ve beşerî zaaflarının ürünü
olarak kabule yanaşmadıkları İslam’ı itibarsızlaştırabilmek
için çeşitli yollara başvurmuşlardır. Doğumundan itibaren
içinde yaşadığı toplumun bireyleri tarafından yakinen tanı-
nan, yeryüzünde hakkında en çok malumat bulunan ve henüz
peygamber olmadığı hâlde kendi toplumunun bütün bireyle-
ri tarafından “el-Emin” olarak kabul edilen Hz. Muhammed’e
iftiralar atılmıştır. O önce bir insan olarak çeşitli akli, fiziki
ve ruhi eksikliklerle itham edilmiş, fakat bunların hiçbirisi
o dönemde ve sonrasında kesinlikle itibar görmemiştir. Ar-
kasından farklı bir şekilde onun çok zeki olduğu, diğer din-
lerin kutsal kitaplarından da yararlanarak yeni bir din oluş-
turduğu iddia edilmiş, bu da tutmamıştır. Daha sonra onun
insanlığa tebliğ ile yükümlü olduğu Kur’an-ı Kerim ile ilgili
eleştirilerden yararlanılmak istenmiş, fakat bizzat Kur’an-ı
Kerim’in kendisi tarafından açık bir meydan okuma ile bu id-
dialar reddedilmiştir. Hatta Kur’an-ı Kerim, Hz. Peygamber’in
en büyük mucizesi olarak vefatından sonra da bu tür eleşti-
rilere karşılık verecek şekilde evrensel ilahî bir kutsal kitap
olma konumunu ispat etmiştir.
İslam’ı itibarsızlaştırma gayretleri özellikle Batılı oryanta-
listler tarafından asırlardır çeşitli kılıf ve taktiklerle sürdü-