Page 431 - islam
P. 431
406 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
laşmasında büyük katkıları olan, birlik ve dayanışma ruhunu
pekiştiren, toprağı vatan hâline getiren, insanları birleştiren,
kaynaştıran Horasan Erenleri olarak bilinen ve onların sem-
bol isimlerinden olan Hacı Bektaş Veliler, Tapduk Emreler,
Yunus Emreler, Şeyh Edebaliler Türk tasavvuf geleneğinin
gönül erleridir. Devletin Moğol istilasından korunmasında ve
kurtarılmasında, millî ruhun pekiştirilmesinde büyük görev-
ler üstlenen Ahilik geleneği ve o dönemin sivil toplum teşki-
latları tasavvuftan beslenmiştir.
Günümüzde aynen Müslüman algısında olduğu gibi tasavvuf
alanında da benzeri bozulmalara şahit olunmaktadır. Geç-
mişteki uygulamaların aksine tasavvufi grupların kendi ara-
larındaki nefsi terbiye yarışı ve Allah rızası kavramları zafiyet
geçirmektedir. Bu minvalde ortak hedefe yürüme yerine ara-
larında rekabet ve mücadeleler olmakta, birbirlerinin yanı-
na gelemedikleri gibi, herkes yeni müntesip kapma yarışına
girmektedir. Geçmişte tasavvuf ehlinin dünyayı ihmal uygu-
lamaları yerine günümüzde daha çok dünyevileşme, taraftar
sayısını artırma, siyasallaşma ve ekonomik güç oluşturma
gayretleri dikkat çekmektedir.
İşin en önemli taraflarından birisi de; “Geçmişte şeriat son-
rası bir dinî arayış olarak kabul edilen tasavvufi hayat, gü-
nümüzde şeriat aşamasının ihmale uğradığı, nefsi terbiye ve
riyazet aşamalarıyla tanışmadan her seviyeden insanın daha
üst manevi makamlara çıkmak için gayret ettiği kurumlara
dönüşmektedir.” Tasavvuf yöneticilerinin eskiden dinî ilimleri
aldıktan, mürit aşamasını geçtikten ve bir önceki mürşidin-
den icazet/yetki aldıktan sonra mürşit konumuna geldikle-
ri bilinmektedir. Gürümüzde tasavvuf, herhangi bir altyapı
oluşmadan sadece metafizik alanla kurulduğu iddia edilen
iletişim kanallarıyla (kerameti kendinden menkul) beslenen
şekle dönüşmektedir. İslam kültüründe Hz. Peygamber’in
ve onun sahabelerinin seviyesine çıkamayacağı ifade edilen
evliyanın, günümüzde onlardan çok daha üstün meziyetler-