Page 428 - islam
P. 428

Allah Katındaki Din: İSLAM  403


           bir bölünmeye sebebiyet verememiştir.

           İslam’ın bin beş yüz yıllık tarihî geçmişinde sosyal ve siyasal
           olaylarda çeşitli zikzaklar ve kırılma noktaları olmuştur. Bun-
           lar Müslümanların dini algılama ve uygulama konusundaki
           zaafları olarak görülmüş, hiçbir dönemde İslam’ın kendisinin
           bir eksikliği olarak yorumlanmamıştır. Son dönemlerde Müs-
           lümanların bilim, teknoloji ve çalışma konusundaki yetersiz-
           likleri,  geçmişin  intikamının  alınması  gayretleriyle  Müslü-
           manlara değil, bizatihi İslam’a yüklenmek için bir fırsat ola-
           rak değerlendirilmiştir. Elbette Müslümanların son asırlarda
           bilim ve teknoloji adına yeni bir şey üretememeleri, İslam’ı
           günün ihtiyaçları yönünde yorumlayamamaları, tam aksine
           geçmişle övünmeleri ve yetinmeleri böyle bir algıya sebebi-
           yet vermiştir.
           Bunun  yanında  çeşitli  sebeplerle  oluşan  sosyal  ve  siyasal
           olayların, Müslümanlar arasındaki fitne sonucu meydana ge-
           len çatışmaların büyük oranda İslam dünyasında olması, İs-
           lam’ın şiddet, radikalizm, terörizm gibi son dönem insanlığı
           tehdit eden unsurlarla anılmasına sebep olmaktadır. Ayrıca
           Müslümanlar arasındaki ataletin, cehaletin, sefaletin, ilkelli-
           ğin ve fakirliğin sebebi olarak da yine İslam gösterilmektedir.
           Bu görüntünün temel sebebi her ne kadar bazı haricî unsur-
           lar  olsa  da  Müslümanların,  gerçek  anlamda  İslam’ı  yaşanır
           hâle getirerek ve nefsi zaaflardan uzaklaşarak, hem kendile-
           rini hem de dinlerini bu tür ithamlardan kurtarma sorumlu-
           lukları vardır.

           Günümüz  Müslümanlarının  dinî  eylem  ve  söylemlerini  ye-
           niden  gözden  geçirmeleri  gerekmektedir.  Zira  İslam,  Müs-
           lümanlar tarafından tamamen şekle dayalı bir uygulamaya,
           ritüele dönüştürülmüş, onun ilahî boyutu ve hikmet-i teşrii
           göz ardı edilmiştir. Müslümanlar ya İslam’ı siyasallaştırarak
           radikalleştirmiş veya yeni birtakım uygulamalarla şekli özün
           yerine geçirerek tamamen hayatlarından çıkarmıştır. Herkes
           dini eksiklerini ve bireysel sorumluluklarını bir kenara ite-
   423   424   425   426   427   428   429   430   431   432   433