Page 420 - islam
P. 420
Allah Katındaki Din: İSLAM 395
na göre o insanlığın son peygamberidir. Onun insanlığa ge-
tirdiği dinî mesaj kıyamet kopuncaya kadar bütün insanlığın
ortak değeri olarak varlığını koruyacaktır (Tövbe, 9/32-33;
Fetih, 48/28; Saf, 61/8). Bu koruma işlemi Hz. Peygamber’in
Veda Haccında beyan ettiği gibi Kur’an ve Sünnet ekseninde
devam edecektir. Gerek dinî hayatın gerekse insanı takvaya
yaklaştırdığı iddia edilen tasavvufi hayatın sağlıklı bir zemin-
de devamı için bu iki değerin meşru yollardan bilimsel metot-
larla insanlığın ortak idrakine ve hayatına sunulması gerekir.
Tasavvufi hayatın bazı eksiklerine veya tarikatların bazı yan-
lış uygulamalarına karşılık bu dinin, seküler zihniyetin tesi-
riyle, sadece inanç eksenine indirgenerek uygulamalardan/
dinî pratiklerden soyutlanması da doğru değildir. Zira Hz.
Peygamber vahyin kendisine geldiği kişi olarak Kur’an-ı Ke-
rim’i en iyi anlayan ve uygulayandır. Doğrudan Kur’an-ı Kerim
bize yeter diyerek Hz. Muhammed’i devre dışı bırakmak ve
onun bizlere emanet ettiği Sünneti bütünüyle Müslüman’ın
hayatından çıkarmak, Batılı müsteşriklere yaranmak ve ken-
di değerlerimize yabancılaşmaktır.
Hz. Peygamber vahiy almak suretiyle doğrudan Allah ile ileti-
şim kuran kimsedir. Onun veya sünnetinin üzerinde bir tered-
düt oluşması, onun Allah adına insanlığa emanet ettiği Kur’an
hakkında tereddütlerin oluşması anlamına gelmektedir. Şim-
dilik Kur’an-ı Kerim’in en güvenilir kaynak olduğunu fakat
hadisler ile ilgili bazı şüpheleri olduğunu söyleyenler yakın
gelecekte bu metotları uygulamak suretiyle Kur’an-ı Kerim’i
de sorgulama yoluna gideceklerdir. Nitekim günümüzde eleş-
tiri konusu yapılan bazı dini anlayış ve uygulamaları, Hz. Pey-
gamber mütevatir sünnet seviyesinde, hayatta olduğu sürece
yıllarca bütün Müslümanlarla birlikte uygulamıştır. Dolayı-
sıyla bunları görmezden gelerek, onu anlamadan ve örnek
almadan doğrudan Kur’an-ı Kerim’i esas alanlar pek çok dinî
emir ve uygulamaları yok saymış olmaktadır.