Page 228 - islam
P. 228

Allah Katındaki Din: İSLAM  203


           ayıp o kardeşimde varsa ne dersiniz?” diye soruldu. “Eğer söy-
           lediğin şey onda varsa onun gıybetini etmiş olursun. Yoksa ona
           iftira atmış olursun.” buyurdu (Müslim, Birr, 70).

           Kur’an-ı Kerim’de, gıybet ve ayıp arama hastalıklarıyla ala-
           kalı olarak şöyle buyrulmaktadır: “Ey iman edenler! Zannın
           çoğundan  sakının;  çünkü  bazı  zanlar  günahtır.  Gizlilikleri
           araştırmayın,  birbirinizin  gıybetini  yapmayın;  herhangi  biri-
           niz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Bak bundan
           tiksindiniz! Allah’a itaatsizlikten sakının. Allah tövbeleri çokça
           kabul edendir.” (Hucurât, 49/12)

           Bir insan, başkaları hakkında öyle sanıyorum, öyle zannedi-
           yorum, zannımca, kanımca gibi kavramları kullanırken baş-
           kalarının  haklarını  ihlal  edebileceği  düşüncesiyle  dikkatli
           olmak durumundadır. Ayrıca başkalarının ayıplarını arayan
           insanların, önce kendi kusurları konusunda bir değerlendir-
           me yapması daha doğru olacaktır. Bir ismi de “Settarü’l-uyûb”
           olan Allah, kullarının bütün gizli açık söylem ve eylemlerin-
           den haberdar olduğu hâlde onları gizleyip örterken, kulların
           başkaları hakkında bir müfettiş gibi davranmaları doğru bir
           ahlaki davranış değildir.
           Halk arasında “İbadet de gizli, kabahat da gizli.” sözü uzun yıl-
           ların tecrübesi sonucu söylenmiş olsa gerektir. Özellikle nafi-
           le ibadetlerin gizli yapılması, Allah ile kulların arasına kimse
           girmemesi  ve  Allah  için  yapılan  ibadete  riya  karıştırılma-
           ması bakımından oldukça önemlidir. Suç ve günahların gizli
           olmasındaki hikmet ise, başkalarına örneklik teşkil ederek,
           bunların toplumda yaygın hâle gelmesini önlemektir. Bunun
           yanında ayıpların araştırılıp ortaya dökülmesi, insanları bir-
           birine düşürür, aralarında kin ve düşmanlık tohumlarını eker,
           kötülüklerin/ahlaksızlıkların yaygın hâle gelmesine ve sıra-
           danlaşmasına vesile olur. Ayrıca bu günahı işleyenlere cesa-
           ret kazandırarak onların kendilerini savunmalarına ve daha
           da çok günaha girmelerine katkı sağlar.
   223   224   225   226   227   228   229   230   231   232   233