Page 165 - islam
P. 165
140 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
Genel olarak ibadetlerin ve özel olarak namazın hikmet-i teş-
rii dediğimiz bahsedilen yararlarının gerçekleşebilmesi için,
Allah’ın rızası gözetilerek yapılması ve riyadan/gösterişten
uzak olması gerekmektedir. Zira gösterişin dinde yeri yoktur.
Kur’an-ı Kerim’de: “Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar
namazlarını ciddiye almazlar. Onlar gösteriş yapanlardır; hay-
ra da mani olurlar.” (Mâûn, 107/4-7)
İslam’da riya, şirk olarak kabul edilmiştir (İbn Mâce, Fiten,
16). Hiçbir Müslüman ibadetini gösteriş için yapmaz, yap-
mamalıdır. Yüce Allah, kıyamet gününde insanları amellerine
göre değerlendirecek ve gösteriş için ibadet ve hayır yapan-
lara, “Ey Riyakârlar! Dünyada amellerinizi gösteriş olsun diye
kimin için yaptıysanız gidip onu arayın, bakalım bulabilecek
misiniz?” (İbn Hanbel, V, 428-429) diye azarlayarak huzurun-
dan kovacaktır.
İbadetlerde riya, gizli şirk olarak sayılmaktadır. Hz. Peygam-
ber bir hadisi şeriflerinde: “Sizin için korktuklarımın en kor-
kuncu, küçük/gizli şirktir/riyadır.” (Tirmizî, Hudûd, 24) bu-
yurmuştur.
Namazın Fazları (Şartları ve Rükünleri)
Her ibadet gibi namazın da kendi içinde farzları, vacipleri,
sünnetleri vardır. Namazın farzları (şartları ve rükünleri)
toplam olarak 12 adettir. Bunlardan birisi eksik olması duru-
munda namaz gerçekleşmemiş olur.
a. Namazın Şartları
1. Hadesten taharet: Namaz abdesti olmayan bir kimsenin
abdest alması, gusül yapması gereken bir kimsenin gusül
etmesi, yani boy abdesti alması demektir.
2. Necasetten taharet: Vücut, elbise ve namaz kılınacak ye-
rin dinen pis sayılan şeylerden temizlenmesi demektir.