Page 266 - Hz_Nuh
P. 266
Hz. NUH 265
şekilde ortaya koymaktadır: “Tufan konusunda Kur’an haber-
leriyle Tevrat haberleri arasında önemli ihtilaflar mevcuttur.
Tarafsız verilerin yokluğu nedeniyle bunlardan bir kısmı her
tenkitli incelemeden kurtuluyor. Ama Tevrat’taki beyanları
kesin veriler yardımıyla tahkik etme imkânı mevcut olunca,
Tevrat kıssasının- Tufan’ın zaman içindeki yerini ve şümulünü
takdiminde- çağdaş ilmin elde ettiği bilgilerle uzlaştırılabilir
olmayışı açıkça kendini göstermektedir. Buna karşılık Kur’an
kıssası, tarafsız eleştiriye yol açacak her unsurdan masun ola-
rak ortaya çıkıyor. Tevrat kıssasının yazıldığı devirle, Kur’an
kıssası devri arasında acaba insanlar, böyle bir olayı aydın-
latmış olabilecek birtakım bilgiler mi elde etmişlerdi? Elbette
ki hayır, zira Eski Ahid’den Kur’an’a kadar insanların bu eski
öykü hakkında sahip olduğu tek bilgi kaynağı gerçekten Kitab-ı
Mukaddes’ti. Eğer Nuh Tufanı’na dair haberlerde, çağdaş bilgi-
lerle uyuşma doğrultusunda yapılmış olan değişiklikleri insan
eseri olarak izah etmek mümkün değilse, o zaman başka bir
izah tarzı kabul edilmelidir ki o da şu: Allah yeryüzüne Tev-
rat’tan sonra bir Kitap (Kur’an’ı) nazil ederek Tevrat’taki ger-
çeğe aykırı haberleri tashih etmiştir.” 872
Kur’an-ı Kerim, kendine özgü bir metot uygulanarak Allah’ın
isteklerinin, emirlerinin ve bildirilmesini istediği bilgi ve hü-
kümlerin Hz. Muhammed aracılığıyla insanlara indirildiği/
bildirildiği ilahi kitaptır. Dolayısıyla her türlü beşerî mülaha-
za ve benzetmelerden uzak olup, hiçbir kitabın taklidi değil-
dir. Ayrıca onun naklettiği bilgiler ve ihtiva ettiği hükümler,
tamamen ilahi kaynaklı ve kendine özgü olup, günümüzde-
ki beşer unsuru ürünler ve geçmişte bazı örnekleri insanlar
arasında dolaşan diğer kutsal kitaplara asla benzememekte-
dir. Onun tamamen kendine özgü ilahi bir yöntemi vardır. Bu
sebeple onda dinî ve ilmî konular tasnif edilmemiş, belli bir
başlık altında tek yerde toplanmamıştır. Ayrıca Kur’an-ı Ke-
872 Maurice Bucaille, s. 347.