Page 262 - Hz_Nuh
P. 262
Hz. NUH 261
4. madde: “Şek ile yakîn zail olmaz.” Yani var olduğu yakin/
kesin olarak bilinen bir şeyin aksine, kesin delil bulunmadık-
ça, sonradan meydana gelen bir şüphe ve tereddütten dolayı
onun yok olduğuna hükmedilemez. Yakîn ancak yakîn ile zail
olur.
15. madde: “Ala hılafi’l-kıyas sabit olan şey, saire makîsun
aleyh olamaz.” Yani bir konunun hükmü kıyasa aykırı olarak
sabit olmuşsa, bu hüküm ona benzer konuların kıyas edilme-
si için “asıl” yani “makîsun aleyh” olmaz. Kıyasa aykırı olarak
sabit olan nas, kendi konusu ile sınırlı tutulur. Bu husus halk
arasında “Batıl makîsun aleyh olmaz.” yani yanlış ve kötü, yol
ve yordam belirlemede hareket noktası, kıyaslama ölçüsü
olamaz şeklinde kısa bir özdeyiş şeklini almıştır.
Şu anda elinizde bulunan bu kitabın yazılış amacı, Kur’an-ı
Kerim’i esas alarak, bu konuda yazılmış kitaplara veya nak-
ledilen rivayetlere eleştirel bir bakış açısıyla Hz. Nuh konu-
suna açıklık getirmek, insanlara mümkün olan en doğru bil-
giyi vermek ve bilim dünyasına katkı sağlamaktır. Elbette bu
alanda yapılan çalışmalarda birtakım kısmi hatalar yapılmış
olabilir. Zira dinî kaynaklarda Kur’an-ı Kerim dışında verilen
bilgilerin güvenilirliği hep tartışılmıştır. Dolayısıyla yukarıda
naklettiğimiz bilgilerin eleştirisi, bütünüyle bu kitabın yazıl-
ma sebebi olup, ilgili yerlerde geniş bir şekilde değerlendir-
meler yapılmıştır. Bu nedenle M. İlmiye Çığ’ın yazdıklarını
eleştirmek için bu kitapta verilen bilgileri tekrar etme yoluna
gidilmeyecektir. Ancak eleştiri konusu Hz. Nuh ile ilgili veri-
len bilgiler yerine doğrudan Kur’an-ı Kerim olunca, okuyucu-
yu doğru bilgilendirme sorumluluğunun gereği olarak bazı
hususların düzeltilmesinde zaruret bulunmaktadır.
M. İlmiye Çığ, Hz. Nuh’u Tevrat’tan elde ettiği bilgiler ölçü-
şünde kabul etmekte ve onu da Sümerlilerden gelen bilgiler
çerçevesinde değerlendirmektedir. Hz. Nuh’u İslam kaynak-
larını esas alarak bir peygamber olarak kabullenme yerine,