Page 270 - Hz_Nuh
P. 270
Hz. NUH 269
tanrıcı bir dinin bozulmuş şekli olduğunu belirtmiştir. Onlar
bu görüşlerini ispatlamak için “ilkel kabileler” üzerinde yo-
ğun bir araştırma yapmış ve elde ettikleri bulgular onların
bu görüşlerini desteklemiştir. Ayrıca arkeolojik kalıntılarda
tarih öncesi insanlarla ilgili buluntular da bu görüşleri kuv-
875
vetlendirmektedir.
Hz. Nuh da gerek kendisinden önce gerekse kendi zamanında
Allah’ı inkâr edenleri doğru yola getirmek, onları şirk ve gü-
nah batağından kurtarmak için tevhid mücadelesi vermiştir.
Kur’an-ı Kerim, onun zamanında insanların putlara taptığını
beyan etmekte ve tapınılan putlarla ilgili isimler vermekte-
dir. Bu sebeple Çığ’ın esas aldığı bütün referans değerlerinin,
çok tanrıcılığı ve putlara tapıcılığı esas alması tek Tanrı veya
Allah inancından söz etmemesi gayet doğaldır. Çünkü Hz.
Nuh’un peygamber olarak gönderiliş amacı budur ve o, uzun
süren dünya hayatı boyunca bu tür batıl inançlarla mücadele
etmiştir. Zaten Tufan olayı da Allah’ı inkâr edenlerin toptan
helak edildiği, Allah’ın yardımıyla tecelli eden, peygamberi
bir mucize olmuştur.
“Hikâye aynı surelerde değişik şekilde tekrarlanıyor. Araların-
da bir bağlantı yok.” sözü yazarın Kur’an-ı Kerim hakkında
bilgi eksikliğinden kaynaklansa gerektir. Bu durum onun bir
din kitabı olmasının gereğidir. Zira benzer bilgiler içeren pek
çok ayetin Kur’an-ı Kerim içinde farklı surelerde yer alması,
insanların o bilgileri daha iyi özümsemesi ve gereken dersle-
ri çıkarması bakımından önemli bir metot olarak karşımıza
çıkmaktadır.
“Geminin nereye yanaştığı belli değil.” ifadesi açıktan açığa
Kur’an-ı Kerim’e ve ona inananlara saygısızlıktır. Kur’an-ı
Kerim’de “(Nihayet) Ey toprak suyunu yut! Ey gök sen de tut!’
denildi. Su çekildi; hüküm yerini buldu; gemi Cudi’nin üzeri-
875 Bu konuda geniş bilgi için Bk. Tümer, Küçük, s. 42-43.