Page 258 - Hz_Nuh
P. 258
Hz. NUH 257
rini tavsiye etmiştir. Aradan yüz yıllar geçtikten sonra Pey-
gamber’imiz Hz. Muhammed, kibirli tavırlarıyla dikkat çeken
birisine, Hz. Nuh’un oğullarına vasiyetini şöyle hatırlatmak-
tadır: “ Vefat vakti geldiğinde Yüce Allah’ın peygamberi Nuh
(as) iki oğlunu çağırdı ve dedi ki: “Size kısaca şu vasiyeti ya-
pıyorum. Size iki şeyi emrediyorum ve iki şeyi yasaklıyorum.
Allah’a ortak koşmayı ve kibirlenmeyi yasaklıyorum. La ila-
he illallah demeyi emrediyorum. Çünkü gökler ve yer, bu ikisi
arasında bulunanlar terazinin bir kefesine, la ilahe illallah da
diğer kefesine konsa, la ilahe illallah onlardan ağır gelir. Gök-
ler ve yer bir halka olsalar da la ilahe illallah onların üzerine
konsa, onları çatlatır ya da kırar. Size sübhanallahi ve biham-
dihi demeyi de emrediyorum. Çünkü bu, her şeyin duası ve her
şeyin kendisiyle rızıklandığı şeydir. Bu iki zikri çoğaltınız. Hz.
858
Âdem’in cennetten çıkmasına sebep olan şey hırsıdır. Şeytanın
Allah’ın rahmetinden kovulmasına sebep olan ise kibridir. Do-
layısıyla kibirden uzak durunuz.” Hz. Nuh çocuklarının bu va-
siyete uymalarını ve uygulamalarını tavsiye ve onlar için dua
etmiştir. Rivayete göre, Hz. Nuh bu vasiyetinden sonra fazla
859
yaşamamıştır.
İbn Cevzi el-Bağdadi, Hz. Nuh’un vasiyeti olarak naklettiği-
miz bu bilgileri farklı bir şekilde rivayet etmektedir: Hz. Nuh,
Tufan esnasında gemiye bindiğinde önceden tanımadığı bir
ihtiyarla karşılaşır ve ona “Seni buraya kim aldı?” diye sorar. O
da “Ben senin arkadaşlarının kalbinde buraya girdim. Onların
bedenleri seninle birlikte olmakla beraber kalpleri benimledir.”
der. Bunun üzerine Hz. Nuh ona; “Çık buradan ey Allah’ın düş-
manı.” der. Bu arada şeytan ona insanları helak eden beş şeyin
olduğunu ve bunlardan üçünü haber vermek istediğini, diğer
ikisini söylemek istemediğini bildirir. Bunun üzerine Cenab-ı
Allah Hz. Nuh’a vahyederek onlardan üçüne ihtiyacı olmadı-
858 İbn Hanbel, 2/225; Buhari, “Edebü’l-Müfred”, 192; Hadislerle İslam, s. 6/36.
859 Bk. Eş-Şihava, s. 1/320-321. Ayrıca Bk. Köksal, Peygamberler Tarihi, s.
1/105-106.