Page 108 - Hz_Nuh
P. 108
Hz. NUH 107
insanların sıkıntıda olduğu bir sırada, Hz. Muhammed’e ila-
hi rahmetin verilmesi yolunda niyazda bulunması olarak
328
ifade edilmiştir. Bu konu hadisi şeriflerde de yer almıştır.
Peygamber’imiz (sav), ezan okunurken; “Ey bu mükemmel
davetin ve devamlı kılınan namazın Rabb’i olan Allah’ım! Mu-
hammed’e kendisini sana yaklaştıran bir vesile ve herkesin
mertebesini aşan bir üstünlük lütfet. Onu vadettiğin makamı
mahmud’a ulaştır.” duasını yapan herkesin şefaatine nail ola-
329
cağını buyurmuştur. Bazı hadislerde de makam-ı mahmud
doğrudan Peygamber’imiz Hz. Muhammed’in şefaati olarak
tefsir edilmiştir. 330
Hamdi Yazır makam-ı mahmudun, Hz. Muhammed’in liva-
ü’l-hamd sancağının altında yapacağı şefaat olduğunu belir-
331
tirken, Maturidî, sözü edilen tabirin alanını genişleterek
Resûlüllah’ın sadece kendi ümmeti için değil, bütün günah-
kârlar için şefaat etmesi yanında, herkesin beğenip takdir
332
edeceği manevi bir makam olarak açıklamaktadır. İslam
âlimleri, makam-ı mahmudun tefsirinde şefaati esas almış,
bütün insanlara yönelik bir şefaat olabileceği kanaatine ulaş-
mıştır. 333
Müslüman âlimlerin büyük çoğunluğu, Allah katında büyük
dereceler elde eden iyi kulların; peygamberlerin, meleklerin,
sahabelerin, şehitlerin ve muttaki müminlerin şefaat konu-
sunda yetkili olacağını ileri sürmüştür. Bunların arasında, şe-
faat yetkisi bakımından Allah katındaki mertebelerine göre
farklılık bulunacağı üzerinde durulmuş, mertebesi en yüksek
328 İlyas Üzüm, “Makam-ı Mahmûd”, TDV İslam Ansiklopedisi, Ankara, 2003, s.
27/413.
329 Buhari, “Tefsir”, 17/11, “Ezan”, 8; Ebu Davud, “Salat” 38.
330 Müsned, 2/441, 3/456.
331 Yazır, s. 5/3194.
332 Üzüm, “Makam-ı Mahmud”, s. 27/413
333 Üzüm, “Makam-ı Mahmud”, s. 27/414.