Page 106 - Hz_Nuh
P. 106

Hz. NUH  105



             Şefaat  kelimesi,  türevleriyle  birlikte  Kur’an-ı  Kerim’de  31
             yerde geçmektedir. Şefaati konu edinen ayeti kerimelerde hâ-
             kim olan manayı, şirk inancının reddi ve tevhid inancının tel-
             kin edilmesi olarak değerlendirmek mümkündür. Genellikle
             olumsuz anlatımlarla başlayan ayetlerin bir kısmında istisna-
             lar yapılmak suretiyle Cenab-ı Allah’ın izni ve rızasına bağlı
             olarak hakkı (tevhidi) benimseyenlere şefaatte bulunulacağı
                             320
             kaydedilmektedir.  İlgili ayetlerde kıyamet günü şefaatten
             mahrum olanların ortak özelliğinin şirk ve inkâr olduğu ha-
             ber verilmektedir. 321

             Kur’an-ı Kerim incelendiğinde bazı ayetlerden şefaatin kesin-
             likle  olmayacağı  anlaşılmakta,  bazılarında  ise  Yüce  Allah’ın
             izin  verdiği  kimselerin  izin  verilen  bazı  kimselere  şefaatçi
             olabileceği  ifade  edilmektedir.  Birinci  gruptaki  ayetler  çer-
             çevesinde  düşünen  bazı  bilim  insanları,  şefaatin  kesinlikle
             olmayacağını veya tövbe etmiş günahkârlar için söz konusu
             olacağını kabul ederken ikinci guruptaki ayetlerden yola çı-
             kan âlimler, Yüce Allah’ın izniyle büyük günah işleyenler baş-
             ta olmak üzere bütün günahkâr müminler için şefaatin söz
                                            322
             konusu olduğunu savunmaktadır.
             Şefaat  edilmeyeceğini  bildiren  ayetler,  önündeki  ve  arka-
             sındakilerle bir bütün olarak incelendiğinde, bu kimselerin,
             ahireti yok sayan, dünyadayken her şeyi sahip olduğu maddi
             imkânlarla çözen ve bu güçlerinin öldükten sonra da devam
             edeceğine  inanan,  inkârcılar,  müşrikler  ve  kâfirler  olduğu
             anlaşılmaktadır. Zira bunlar dünya hayatında kulluğa yakış-
             mayan davranışlar içinde olmakta, edindikleri ilahların veya
             sahip  oldukları  imkânların  kendilerine  şefaatçi  olacağına
             inanmaktadır.


             320   Zuhruf, 43/86.
             321    Yusuf  Şevki  Yavuz,  “Şefaat”,  TDV  İslam  Ansiklopedisi,  İstanbul  2010,  s.
                38/412.
             322   Ebu Davud, “Sünne”, 21; Tirmizi, “Kıyame”, 11; İbn Mace, “Zühd”, 37.
   101   102   103   104   105   106   107   108   109   110   111