Page 103 - Hz_Nuh
P. 103
102 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
görüşler ileri sürülmüştür. Bazıları, onların Hz. Nuh Hz. İb-
rahim’i, Hz. İbrahim Hz. Musa’yı, Hz. Musa Hz. İsa’yı, Hz. İsa
Muhammed’i müjdelediği şeklinde Cenab-ı Hakk’ın onlardan
söz aldığını haber vermektedir. Bazıları ise, birbirlerini tasdik
etmeleri, Yüce Allah’a kulluğa davet etmeleri, toplumlarına
nasihatte bulunmaları ve peygamberlik dışındaki sorumlu-
luklarını da yerine getirmeleri konusunda söz alındığını be-
lirtmektedir. 312
Peygamberler, görevlerini hayatta oldukları her zaman ve
her yerde, herkese yapmak zorundadır. Bu konuda hayatları
tehlikeye girse bile bundan vazgeçmezler. Nitekim onlardan
Hz. Nuh gibi devrinin zalim krallarına, Hz. İbrahim gibi Nem-
rud’a, Hz. Musa gibi Firavun’a karşı peygamberlik görevlerini
yerine getirmek için canlarını ortaya atanlar olmuştur. Fakat
“Ey Peygamber! Rabb’inden sana indirileni tebliğ et! Eğer bunu
yapmazsan O’nun mesajını iletmemiş olursun. Allah seni insan-
lardan koruyacaktır. Şüphe yok ki Allah kâfirler topluluğunu
313
hidayete erdirmez.” ayeti kerimesinde belirtildiği gibi, Allah
onları görevlerini yerine getirirken korumuştur.
Peygamberlerin diğer insanlardan farklı iki özelliği vardır:
Birincisi, peygamberler ancak Cenab-ı Allah’ın izni geldikten
sonra kavimlerinin helaki ve azaba uğratılması için beddua
edebilir. Nitekim Hz. Nuh da ancak Cenab-ı Allah’ın izni ile
kavminin helaki için beddua etmiştir. İkincisi ise, azap geldiği
sırada Aziz ve Celil olan Allah’ın izni olmadan kendileri de on-
ların arasından çıkamamıştır. Hz. Yunus, azap geldiği sırada
Allah’ın izni olmadan kavminden ayrılıp gittiği için hakkında
azarlayıcı mahiyette, “Zünnun’u (Yunus) da an! Hani öfkeli bir
hâlde geçip gitmiş, bizim kudretimizin kendisine yetmeyeceği-
314
ni zannetmişti.” şeklinde uyarılmıştır. 315
312 Maturidî, Te’vilat, s. 11/ 348.
313 Maide, 5/67.
314 Enbiya, 21/87.
315 Maturidî, Te’vilat, s. 12/181.