Page 76 - islam tarihi ve tarihcileri.indd
P. 76
76 | Ahmet Emin
DEĞERLENDİRME
Tarihçiler, açıklamalarda bulunduğumuz bir çoğu
sonraki asırlarda çıkan, çeşitli tarih dallarına yönel-
mişler, onları değişik hadiselerle ilgili kitaplardan, her
şeyi içeren kitap haline getirmek için tedvin ve tertip
etmeye, düzene sokmaya olayları senelerine göre tertibe
başlamışlardır.
Bu açıdan bakıldığında şu soru ile karşılaşılır.
İslam tarihi, müstakil bir İslami ilim mi? Yoksa başka
milletlerden etkilenmiş mi? Bu soruya cevaben deriz ki;
Sire tarihi ile ilk asırlarda meydana gelen İslamî hadi-
selerin tarihi, tam anlamıyla İslamîdir. Bu tarihin ge-
lişmesi, tabii bir gelişmedir ki, bu gelişme ona hariçten
bir düzenlemenin etkisinin olmadığını göstermektedir.
Her ne kadar bu dönemlerde, Yunanlıların genel tari-
hi, Tarih-i Buldanı (Memleketler tarihi), Teracim er-
Ricalleri, İranlıların yıllara göre tanzim edilmiş tarihleri
olsa bile, Müslümanların tarih yazmaya başladıkları
dönemlerde, onlardan yapılan hiçbir naklin eseri
görülmez. Bununla birlikte, sonra gelen tarihçiler ile
Hıristiyan, Yahudi, Rum, İranlı olan diğer milletlerin
önceki tarihçilerinin tarih kitaplarından nakil ve etki-
lenme çok açıktır.
Bazen inançlarla tarihin süslenmesi, bazen de
kabilelerine ve halifelere bağlılıklarından dolayı tarih-
çiler, çalışmalarında eskilerden alıntılar yapmış olabi-
lirler. Tarihi, halkın üzerine değil halifeler etrafındaki
olaylara bina etmeleri, sosyolojik olayların özelliğinin
çoğunlukla ihmal edilmesi, anlattıkları olaylarda dini
duyguların galebe çalması, tenkidin zayıCığı, basitliği
ve bunun dışındaki unsurlar da bu dönem tarihçiliği-
nin özelliklerindendir. Fakat tüm bu ayıplar, onların