Page 78 - islam tarihi ve tarihcileri.indd
P. 78

78 | Ahmet Emin




                                   SONUÇ

                    Sunmuş olduğumuz tefsir, hadis ve fıkıh gibi dini
               ilimlerden neş’et eden değişik dallar ile, edebiyat, na-
               hiv gibi lisan ilimleri ve tarih gibi diğer ilimlere genel
               olarak bir baktığımızda bunların hepsinin ortak nokta-
               larda birleştiklerini ve ortak kurallara bağlı olduklarını
               görürüz.
                    Bunları şu şekilde özetlememiz mümkündür.
                    1. Bütün bu ilimler, sözlü olarak insanların bazı-
               larının işittikleri ve diğer insanlara naklettikleri bilgi-
               lerdir. Bunlarda, bazı bilgilerin dışında tedvine önem
               verilmeden  basit  bir  şekilde  başlamıştır.  Daha  sonra,
               yavaş yavaş artan bir şekilde tedvine geçilmiş olması-
               na rağmen, bu geçiş düzensizdi. Çünkü o dönem in-
               sanlarının gözünde, ilmin tümü tek bir şeydi. Alim ise,
               Tefsir, tarih, edebiyat ve yasama problemleri arasında
               ayırım yapmazdı. Onlara göre, bunların hepsi ilimdir
               ve arasında da fark yoktur. Bu sebeple alim, bir ilmin
               sınırından bir başka ilmin sınırına intikal ettiğini dü-
               şünmeksizin bütün bunların hepsini ortaya koyardı.
                    Daha sonra ilim, belli noktalar etrafında, yoğun-
               laştı. İlim dairesi genişlemeye ve bölümleri de artmaya
               başlayınca,  alimlerin  çoğunun  gücü  bunların  hepsini
               öğrenmeye yetmedi. Bu alimlerin bir grubu, tanındık-
               ları bazı meselelere karşı özel bir ilgi beslemeye başla-
               dılar. Kimi, yasama ile ilgili tartışmalara, kimi de tarih
               gibi tartışmalara ağırlık verdiler. Bu tartışmaların za-
               man içinde su yüzüne çıkmasıyla, benzer problemler
               birbirinin etrafında toplanmaya başladı. Böylece ilimde
               değişik çeşitlenmeler kendini gösterdi.

                    Bu  ilmi  gelişme  ortaya  çıktığında,  ilimler  kendi
               sahalarında tanzim edilmiş değillerdi. Mesela, fıkıh ve
               tarih meseleleri gibi konular dağınıktı. Daha sonra ge-
   73   74   75   76   77   78   79   80