Page 74 - islam tarihi ve tarihcileri.indd
P. 74

74 | Ahmet Emin

               disler,  Heysem’e  çok  sert  bir  şekilde  hücum  etmişler-
               dir. Yahya bin Ma’in, “o, güvenilir değil, aslında hiçbir
               şey değildi, yalan söylüyordu” demektedir. Bazıları da,
               onun  hakkında,  “düşük  bir  kimsedir,  maskesi  düştü,
               kimliği ortaya çıktı" demektedirler. Heysem'in cariyesi-
               nin; "Benim efendim, gece boyunca namaz kılar, sabah
               olduğunda da oturup yalan konuşurdu." dediği rivayet
               edilmektedir. Ebu Davud da, onun, bir yalancı olduğu-
               nu  söylemektedir.  Nesei  ise,  "onun  hadisi  metruktur"
                          56
               demektedir.
                    Ebu Nuvvas da, onu kendisiyle ilgili bir hadiseden
               dolayı şiirle hicvederek şöyle demektedir;
                    “Heysem b. Adiyy her gün dönekliğinde, ağaç üze-
               rindeki semere benzer.
                    O, bazen mevaliye, bazen de Araplara konup gö-
               çerdi. (bir onlardan, bir diğerlerinden görünürdü)
                    Özünde onu yönlendiren bir dili vardı ki, hala o
               semerinin üzerinde saldırmaya devam ediyordu.
                    Andolsun ki, senin önemsediğin akrabalık, ancak,
               yakın bir soy bulmaktan başka bir şey değildir,
                    Eğer, Adiyy'i Sual Oğullarına bağlarsan, nesep ola-
               rak "dal" harfini "ayn" harfinden önceye al" (yani onun
               ismini "dai" (nesepsiz- çağrılan olarak zikretmektedir.)

                    Daha  önce  görüldüğü  gibi  muhaddisler,  tarihçi-
               lerin  çoğuna  saldırmışlardır.  Çünkü  onların  metodu
               muhaddislerin  metodundan  daha  esnektir.  Tarihçiler
               rivayetlerinde,  muhaddislerin  incelemesi  gibi  incele-
               mede bulunmuşlardır. Bunun içindir ki bazı muhaddis-
               ler, tarihçileri sadece hadis yönünden suçlamışlar, tarih,
               nesepler ve buna benzer yönlerden ise onlara karşı çık-
               mamışlardır.

               56   Bkz. Hatip el-Bağdadi, XIV/52
   69   70   71   72   73   74   75   76   77   78   79