Page 41 - islam tarihi ve tarihcileri.indd
P. 41
İslam Tarihi ve Tarihçileri | 41
madı. Birincisi; daha önce gördüğümüz gibi, sahifeler-
den ve kitaplardan rivayette bulunmasıdır. Güvenilir
hadisçiler, bundan kesinlikle kaçınıyorlar ve bunu hoş
görmüyorlardı. Hadisçiler, muhaddisin, rivayet eden
kimseden, kendi kulağı ile duymadığı hadisi rivayet et-
mesini doğru kabul etmiyorlardı. ikincisi ise; o değişik
senetleri topluyor ve tek metin haline getiriyordu. Met-
nin bir kısmı, başka ravilere, diğer kısmı ise, bir başka
ravilere ait oluyordu. Hadisçiler bunu da ayıp sayıyor-
lar, Zühri ve Ibn-i İshak'ı da bu gibi uygulamaları sebe-
biyle ayıplıyorlardı. Vakıdi ise, işin uzadığını söyleye-
rek hadisçilere itiraz ediyordu. Rivayete göre talebeleri,
ondan hadisçilerin usulüne uymasını istemişler. O da,
onlara her hadisi senedine göre ayırarak, Uhud savaşını
20 cilt olarak getirmiştir. Talebeleri, bu tarz rivayeti çok
40
görerek önceki şekle devam et demişlerdir.
Her ne olursa olsun Vakıdi, asrında megazi ve si-
yerde en geniş ilmi olan insandı. Aynı zamanda o, tefsir,
hadis ve fıkıhda geniş ilim sahibi, Taberi’nin de tarihin-
de atı<a bulunduğu en büyük kaynaklardan biriydi.
İBN-İ SA’D
Muhammed b.Sa'd, Vakıdi'nin yetiştirdiği kişile-
rin en seçkini idi. O Vakıdi'nin talebesi ve katibi olup,
onun kitaplarını, hadislerini ve işaret ettiği şeyleri ted-
vin eden kimse idi. Bundan dolayı Vakıdi'nin katibi
olarak anıldı. Bize, sekiz cilt olarak Tabakat el-Kubra
isimli faydalı kitabını bıraktı.
İbn-i Sa’d, 168 H. senesinde Basra’da doğdu. Me-
validendi. Babası Hüseyin b. Abdullah b. Ubeydullah b.
el-Abbas’ın azatlısıydı. Medine ve Bağdat’a yolculukları
oldu. Bağdat’ta Vakıdi ile buluştu. Kitaplarını onun il-
minden yararlanarak te’lif etti.
40 Tarih-i Bağdat, III/7