Page 37 - islam tarihi ve tarihcileri.indd
P. 37

İslam Tarihi ve Tarihçileri | 37

               gözü olduğunu söylemektedir. Megazi sahasında kitap

               te'lif etmiştir. Onun teliCerini, İbn-i Nedim Fihrist’in-
               de  zikretmiştir.  İbn-i  Sa’d  Tabakat’ında,  ondan  siyer
               konusunda alıntılar yapmıştır. Aynı şekilde Taberi de,
               ondan alıntılar yapmıştır.

                    Görülüyor ki Vakıdi, Ebu Ma'şer'in Megazi ve ta-
               rihteki ilminden çok istifade etti. Medine'de iken onun
               talebesi idi.
                    Vakıdi, 130 H. senesinde Mervan b. Muhammed'in
               halifeliği sırasında Medine'de doğdu. Medinenin Şeyh-
               lerinden hadis ve tarihi bilgiler öğrendi. Harun er-Reşid
               (170 H. yıllarında) hacca geldiğinde, Medine'yi ziyaret
               etti. Veziri Yahya b.Halid'e, "Bana Medine'yi, şehit dü-
               şülen yerleri, Cebrail'in Resulullah'a nasıl vahiy getir-
               diğini, hangi yönden geldiğini ve şehitlerin kabirlerini
               bilen birini getir" dedi. ;
                    Vakıdi  hadisenin  devamını  şöyle  anlatmaktadır:

               "Yahya ‹b. Halid, bu vasıCarda birini soruşturdu, her-
               kes ona, beni tavsiye etti. Bana, bir haberci gönderdi
               ve onun huzuruna çıktım. Bu ikindi vaktinden sonra
               idi. Bana: Ey Şeyh! Mü'minlerin Emiri (Allah onu aziz
               kılsın) yatsı namazını mescitte kılmak istiyor. Bizimle
               birlikte şehitliklere gelip, bize buraları gösterebilir mi-
               sin? dedi. Ben de, istenileni yaptım ve görülmesi gere-
               ken yerlerden hiç bir yer, şehitliklerden, hiç bir şehitlik
               bırakmaksızın, Harun er-Reşid ve Yahya'yı gezdirdim.
                                                              33
                    Harun er-Reşid, ona çok mal bağışlamıştır. Yahya
               b. Halid el-Bermeki kendisine ev verilmesi karşılığında
               Irak’ta kalmasını istemiş, o da kabul etmiştir. Irak’da,
               Yahya ile beraber olmuştur. Yahya onu zengin etmiş, o
               da bu sebeple Yahya’ya karşı samimi bir sevgi beslemiş-
               tir. Yahya’nın başına gelen felaketten sonra, ismi anıldı-
               ğında Vakıdi, ona içten bir acıma, hissi duyardı.
               33   İbn-i Sa’d, Tabakat, V/315
   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42