Page 38 - islam tarihi ve tarihcileri.indd
P. 38
38 | Ahmet Emin
O, Şam ve Rakka’ya gitti, sonra tekrar Bağdat’a
34
döndü. Me’mun, onu Asker el-Mehdi’ye Kadı olarak
tayin edinceye kadar, orada kaldı. Me’mun, etrafındaki
insanlara ikramda bulunuyor ve onları gözetmede çok
aşırı davranıyordu. 209 veya 207. H. senesinde ölünce-
ye kadar kadılığa devam etti.
VAKIDİ’NİN TARİHÇİLİĞİ
Vakıdi, umumi olarak siyer, megazi ve İslam tarihi
ile tanınmış, bu sahada seçkin bir isim olmuştur. Bağ-
dadi, “o doğuda ve batıda tanınan biriydi, bütün insan-
lar onun yaptığı işi biliyordu. Siyer ve megazi, tabakat,
Resulullah’ın yaşadığı zaman ve vefatından sonraki ha-
berleri, fıkıh, kitapları, insanların hadis sahalarındaki
ihtilaCarı ve bunların dışındaki gibi ilmin çeşitli sahala-
35
rındaki kitapları bir yük oluştururdu” demektedir.
O, kendini anlatırken şöyle demiştir: “Sahabenin
çocuklarından ve şehitlerin çocuklarından veya onla-
rın azatlılarından, kimi görmüşsem onlara bildiklerini
sordum. Senin ailenden şehit olanların, nerede şehit
olduklarını ve nerede öldürüldüklerini sana haber
verdiklerini işittin mi? diye sordum. Bana yerini bildir-
diğinde gittim ve orayı belirledim. Müreysi’ye gittim,
orayı gördüm. Bildiğim bütün savaş alanlarına gittim
36
ve oraları belirledim.”
Vakıdi, İslam tarihi alanında mütehassıslaştığın-
dan, cahiliyye döneminin olaylarını çoğunlukla bil-
mezdi. İbrahim el-Harbi “Vakıdi İslam olaylarını en iyi
bilen insandır. Fakat cahiliye haberleri ile ilgili bir şey-
37
ler yapmadı demektedir. Kitapları çoktu, te’lif ettikleri
de çoktu.” Rivayet edildiğine göre, 600 raf kitabı vardı.
34 Bağdat’ın doğusunda bulunan bir mahalledir.
35 Hatip el Bağdadi, III/1
36 Aynı eser, III/6
37 Aynı eser, III/5