Page 35 - islam tarihi ve tarihcileri.indd
P. 35

İslam Tarihi ve Tarihçileri | 35

               O, şiirlerin sahih olup olmadığını ve tenkidini ise şiir
               âlimlerine bırakmıştır.

                    İbn-i İshak'ın, olayların toplanmasında, tertibin-
               de,  baplar  haline  getirilmesinde  ve  birbirine  eklen-
               mesinde bir üstünlüğü vardır. Belki o, bu işi yapan ilk
               kimsedir. Ondan sonra gelenler de onun bu metodunu
               takip etmişlerdir.

                    Onun kitabını rivayet eden, birçok talebesi vardır.
               Bunlar,  Medine'de  İbrahim  bin  Sa'd,  İbn-i  Hişam'ın
               kendisinden bilgi aldığı Bekkai ve İbn-i İshak'ın riva-
               yetlerinin  çoğunu  Taberi'nin  kendisinden  rivayette
               bulunduğu Seleme bin Fadl'dır. Hatip el-Bağdadi, Mu-
               hammed bin İshak'ın bu kitabı de<erlerde tasnif etti-


               ğini, sonra bu de<erlerin Seleme bin Fadl'a verildiğini,
               Seleme'nin rivayetinin bu de<erlerin olması sebebiyle

               diğerlerinin rivayetine tercih edildiğini rivayet etmek-
               tedir.
                    32
                    Irak’ta ki alimler de, Medine’de olduğu gibi, onun
               hakkında ihtilaf ettiler, Hatip el-Bağdadi, uzun bir fasıl
               ayırarak, orada onun lehinde ve aleyhinde söylenilen
               sözleri anlatmış, adeti olduğu üzere de, onlar hakkında
               hüküm vermemiştir. Bazıları ise bu hususta orta bir yol
               tutmuş, onun ilminin genişliği inkar edilemez, yalancı
               değildi, fakat Kaderiyyeci ve Şia tara<arı idi demişler-

               dir.
                    O, çoğunlukla güvenilir hadisçilerin koyduğu ku-
               rallarla  sınırlandırılamazdı.  İbn-i  Hanbel,  onun  hak-
               kında: "Hadise büyük ilgi duyan bir adamdı. İnsanların
               yazdıklarını alıyor ve kitaplarına koyuyordu." demekte-
               dir. Hadisçiler ise, bu uygulamayı kabul etmiyorlar ve
               hadis  dinlemeyi  şart  koşuyorlardı.  O,  bir  topluluktan
               bir  hadisle  bahsediyor  ve  şahıslar  hakkında  açıklama
               yapmıyordu. Hadisçiler, bu şekilde nakli iyi görmüyor-
               32   Hatip el Bağdadi, III/221
   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40