Page 90 - Microsoft Word - orjinal
P. 90
90 øSLÂM HUKUK FELSEFESø
kaynaklıdır. Dolayısıyla bu tür nesh aklen câizdir. Ayrıca böyle nesih,
fiilen de vuku bulmuútur. Meselâ vasiyetle ilgili âyette; "Sizden birini-
ze ölüm gelip çattı÷ı zaman, e÷er geride bir mal bırakmıúsa, anaya,
babaya ve yakın akrabaya meúru bir tarzda vasiyette bulunması -
Allah'a karúı gelmekten sakınanlar üzerinde bir hak olarak- size farz
13
kılındı" buyurulmaktadır. Bu âyette anne-babaya ve yakınlara vasi-
yette bulunmak tavsiye edilmekle birlikte, zikredilen bu fakihlere gö-
14
re, âyetin hükmü "vârise vasiyet yoktur" hadisi ile neshedilmiútir.
ømam eú-ùâfiî meúhûr er-Risâle adlı eserinde ve ùâfiîlerin ço÷un-
lu÷u ile Ahmed øbn Hanbel ise, sünnetin âyeti neshedemeyece÷i görü-
úündedirler. Bu konuda pek çok delile dayanmaktadırlar. Bunların en
önemlileri úunlardır:
1. Kur'ân asıldır ve lafzı mucizedir. Buna karúılık sünnet, Kur'an'ın
fer‘î olup, onun gibi mucize de÷ildir.
2. Bir âyette, "… De ki: 'Onu kendili÷imden de÷iútirmem benim
için olacak úey de÷ildir. Ben ancak bana vahyolunana uyarım. E÷er
Rabbime isyan edecek olursam, elbette büyük bir günün azabından
15
korkarım" buyurulmaktadır. Bu, kendi kendine Kur'an-ı Kerîm'in
hükümlerini de÷iútirmemesi konusunda Hz. Peygamber'e yöneltilmiú
bir emirdir.
3. Kur'an'da; "Biz herhangi bir âyetin hükmünü yürürlükten kaldı-
rır veya onu unutturur (ya da ertelersek), yerine daha hayırlısını veya
16
mislini getiririz. …" buyurulmaktadır. Bundan açıkça anlaúılmakta-
dır ki, âyetin neshi ancak âyetle olur.
4. Hz. Peygamber, "Benden size bir söz ulaútı÷ında onu Allah'ın
Kitabına arz edin; ona uygunsa o sözü ben söylemiúimdir, ona aykırı
13 Bakara 2/180.
14 Hadis baúka lafızlarla da zikredilmiútir: "ùüphesiz Allah her hak sahibine hakkını
vermiútir. Artık vârise vasiyet yoktur"; "Vârise vasiyet yoktur. Ancak vârisler ister-
se müstesnâ"; "Vârisler izin vermedikçe, vârise vasiyet yoktur"; "Vârise vasiyet ve
borç ikrârı yoktur." Bkz. el-Buhârî, Sahih (el-Aynî úerhiyle birlikte), c.XIV, s. 37-
38; eú-ùevkânî, Muhammed øbn Ali, Neylü'l-Evtâr, Kahire 1347/1928, c.VI, s.34
(ed-Dârakutnî ve Kütübü Site'nin ço÷undan naklen).
15 Yûnus 10/15.
16 Bakara 2/106.