Page 32 - Microsoft Word - orjinal
P. 32
32 øSLÂM HUKUK FELSEFESø
Bütün bunların hepsi, zıt görüúleri birbirine yaklaútırmaya ve hadis
ekolü ile re’y ekolünün metotlarını birleútirmeye götüren yeni yöneliú-
leri ortaya çıkarmıútır. Bu yöneliúin ardından, her iki metottan ılımlı
ve orta yolu tutan imamlar ve ö÷renciler ortaya çıkmıútır. Meselâ,
ømam eú-ùâfiî’nin yeni mezhebinde, Ebû Yûsuf, et-Tahavî ve benzer-
lerinin fetvâlarında bunu görebilmekteyiz. Öyle ki hadis ehlinin kabul
etmedi÷i pek çok hadisi Hanefî kitaplarında bulabilmekte; buna mu-
kabil hadis ehlinin de önemli ölçüde yoruma yöneldiklerini, bu çerçe-
vede Mâlikîlerin kamu yararını (maslahat-ı mürsele) delil olarak kabul
etti÷ini ve øbn Teymiye ve øbn Kayyım el-Cevziyye gibi Hanbelî
mezhebi yenilikçilerinin aklî yaklaúım sergilediklerini görebilmekte-
yiz.
Bütün bu zikredilenler Sünnî mezhepler hakkındadır. Bunların en
önemlileri Hanefî, Mâlikî, ùâfiî, Hanbelî mezhepleridir. Burada, özet
olarak onlardan bahsedecek, sonra da mensubu kalmayan Sünnî mez-
heplerle ùiî mezheplerine kısaca bir göz ataca÷ız.
II- Hanefî Mezhebi
A. ømâm-ı Âzam
Irak’ta Kûfe, øslâm bilginlerinin ço÷unun dura÷ıydı. Râúid halife-
ler döneminde Hz. Ömer, Abdullah ibn Mes‘ûd’u (ö. 32/652) oraya
hâkim ve ö÷retmen olarak göndermiúti. Abdullah ibn Mes‘ûd fakîh ve
muhaddis bir sahâbeydi. Daha sonra burada Alkame en-Nehaî,
Mesrûk el-Hemedânî, Kâdî ùüreyh, øbrahim en-Nehaî, Âmir eú-ùa‘bî,
Hammâd b. Süleymân gibi Abdullah ibn Mes‘ûd’un ö÷rencileri ve
ö÷rencilerinin ö÷rencileri úöhret bulmuútur.
Aynı úekilde Kûfe’de Hanefî mezhebi ortaya çıkmıútır. Bu ekolün
kurucusu, ømâm-ı Âzam olarak bilinen Ebû Hanîfe Nûman b. Sâbit’tir.
ømâm-ı Âzam øran asıllı olup, 80/699 yılında Kûfe’de do÷muútur. ølmî
hayatına, kelâm dersleri ile baúlamıú, daha sonra Kûfe medresesinde
hocası Hammâd b. Süleymân’dan (ö. 120/737) fıkıh ilmi tahsil etmiú-
tir. Tahsil hayatının yanında, fiilî olarak ipek imalâtı ve satıcılı÷ıyla
u÷raúmıútır. Kelâm ilmi ve ticaretle meúgul olması, ona mantık ve
içtihadı sa÷lıklı bir úekilde uygulamasında, úer‘î hükümleri amelî ko-