Page 19 - Microsoft Word - orjinal
P. 19
SUBHø RECEB MAHMESÂNÎ 19
tarihî bir hakikattir. Bunlar bu konularda araútırma yapmıúlar ve tezle-
rini eski Roma, Yunan, Hint ve di÷er eski milletlerin tarihlerinden
aldıkları delillerle kuvvetlendirmiúlerdir. Bu gerçe÷i yeterli bir úekilde
8
ortaya koymuú ve øngiliz yazar Diamond gibi karúı çıkanları da sus-
turmuúlardır.
Bu âdetler baúlangıçta toplum hayatının sadeli÷inin etkisiyle basit-
ti. O dönemde bu âdetlerin uygulanması, kabilenin genel kanaati ve
kabile reisinin manevi otoritesine ba÷lıydı; bazen de “hak kuvvetli-
nindir” ilkesine uygun olarak kiúilerin gücüne dayanıyordu.
Bu durum medeniyetin geliúmesiyle de÷iúti. ønsanlar arasında iliú-
kiler arttı ve karmaúık hale geldi. Hakların korunması için açık kanun-
lara ihtiyaç duyuldu. Sonra bu kanunlar di÷er âdetlerden ayrıldı ve
devlet, kabile reisinin yerini aldı. Devlet, sosyal gücü ve mahkemeleri
vasıtasıyla kanunları uygulamaya baúladı.
II- Kanun
9
Kanun, Yunanca asıllı bir kelime olup Arapça’ya Süryanice’den 10
geçmiútir. Aslında cetvel manasına kullanılmıú, sonra kural manası
11
verilmiútir. Bugün Batı dillerinde kilise úerîatı manasında kullanıl-
maktadır.
12
Kanun Arapça’da “her úeyin ölçüsü” demektir. Bundan hareketle
genel anlamda, ba÷layıcı her genel kurala kanun denilmiútir. Meselâ
13
Hıfzısıhha Kanunu, tabiat kanunları denilmesi böyledir .
Istılahta ise, øslâm hukukçuları bu kelimeyi çok az kullanmıúlardır.
8 Diamond, A.S., Primite Law, London 1935.
9 Bkz. The Encyclopaedia of Islam, "Kanun" maddesi.
10 ez-Zebîdî, es-Seyyit Murtezâ el-Hüseynî el-Hanefî, Tâcul’Arus, Kâhire 1306/1888,
c. IX, s.315'te, "kanun" kelimesinin Rumca (Yunanca) veya Farsça oldu÷unu belir-
tir. el-Bustanî’nin Kitâbu Muhîti'l-Muhît'inde (Beyrut 1870) ise kelimenin Süryani
kaynaklı oldu÷u ifade edilmektedir. Hakikatte söz konusu kelime Yunanca kökenli
olup, di÷er Yunanca kelimeler gibi, Süryanice yoluyla Arapça'ya girmiútir.
11 Canon Law, Droit Canonique
12 øbnu'l-Manzur, Cemaluddin Muhammed, Lisânu'l-Arab, ts. c.VII, s. 229; el-Firuzâ-
bâdi, Muhammed øbn Yakub, Kâmusu'l-Muhit, Kâhire 1301/1883, c. II, s. 269. Bu
kelime, do÷uda müzik aletlerinden biri için de kullanılmaktadır.
13 el-Gazâlî, had kanunlarından bahsederken kelimeyi bu anlamda kullanmıútır. Bkz.
el-Mustasfâ fi’l-Usûl, Mısır 1937, c. I, s. 8.