Page 186 - Microsoft Word - orjinal
P. 186

186                      øSLÂM HUKUK FELSEFESø

              II- Zarûret Ve øhtiyacın Hükmü

              A. “Meúakkat Teysîri Celbeder (Güçlük kolaylı÷ı çeker.)”
              ùer‘î hükümler genel mahiyette düzenlenmiú olup, sadece bir du-
           rum veya bir kiúiyi de÷il, bütün durumları ve kiúileri dikkate alır.
              Ancak bu özellik, bazı durumlarda hükümlerin uygulaması açısın-
           dan insanlara zorluklar çıkarmakta, kanuna sımsıkı sarılmakta gösteri-
           len aúırılık, zulüm ve zarara dönüúmektedir. Veya el-Gazâlî’nin dedi÷i
                                                         11
           gibi, “haddini aúan her úey zıddına dönüúmektedir.”  Bu sebeple bazı
           istisnaî durumlarda, zararı kaldırmak ve sıkıntıyı gidermek için insan-
           lara kolaylık gösterilmesi ve genel hükümlerin dikkate alınmaması
           zorunlu hale gelebilmektedir.
              Hanefî bilginler bu gibi durumlarda istihsan’a, Mâlikîler ise mas-
           lahat-ı mürsele’ye baúvurmuúlardır. Daha sonra bazı usul bilginleri
           söz konusu maslahat’a, el-Gazâlî’nin ifadesiyle, ıstıslâh’a baúvurma-
           ya karúı çıkmıú olsalar da, fakihlerin ço÷unlu÷u Kitap, Sünnet ve Hz.
           Ömer’in uygulamalarına dayanarak bunu kabul etmiúlerdir. Daha ön-
           ceki bölümlerde bu  konu, pek çok delille açıklandı÷ından, burada
                              12
           tekrara gerek yoktur.  Ancak bunlara farklı úu deliller ilave edilecek-
           tir:
              Kur’an-ı Kerim’de, “Allah dinde üzerinize hiçbir  güçlük  yükle-
                13
           medi” ; “Kim mecbur olur da istismar etmeksizin ve zarûret ölçüsünü
           aúmaksızın yemek zorunda kalırsa, úüphesiz ki Allah çok ba÷ıúlayan-
                                   14
           dır, çok merhamet edendir”  buyurulmaktadır. Hadis-i úerîfte ise, “din
           kolaylıktır. Allah katında en sevimli din, tevhit ve müsamaha dinidir”
                        15
           buyurulmuútur.  Bu ve benzeri delillerde, sadece din zikredilmiú olsa
           da, bunlar øslâm hukukunu da kapsamaktadır. Çünkü fıkıh, daha önce
           de belirtildi÷i gibi, aynı zamanda hem din ve hem de yargıdır.
              Hz. Peygamber’in, savaúta hırsızların ellerinin kesilmesini yasak-



           11  es-Suyûtî,  el-Eúbâh, s. 59. Buna benzer Latin bir atasözünde söyle denilmiútir:
             “Summum jus summa injura.”
           12  Bkz. “istihsan”, “mürsel maslahat” ve “hükümlerin de÷iúmesi”  bölümleri.
           13  Hac 22/78.
           14  Nahl, 16/115.
           15  el-Aynî, Umdetu’l-Kârî, c. I, s. 234,235.
   181   182   183   184   185   186   187   188   189   190   191