Page 184 - Microsoft Word - orjinal
P. 184

184                      øSLÂM HUKUK FELSEFESø

           kısmı, Hanefî mezhebine uyarlandıktan sonra es-Suyûtî’nin aynı adlı
           kitabından nakledilmiútir. Bu kitabın, XI. asır fakihlerinden Ahmed b.
           Muhammed el-Hamevî tarafından yazılan Gamzu Uyûni’l-Besâir adlı
           bir úerhi vardır. 8
              Daha sonra Ebû Saîd el-Hâdimî, usul ilminde bir muhtasar olan
           Mecâmi‘u’l-Hakâik adlı eserinin sonunda küllî kâidelerin ço÷unu top-
           lamıútır. Bu kitabı, Mustafa Muhammed Güzelhisarî,  Menâfiu’d-
           Dekâik adlı eserinde úerh etmiútir.

              C. Küllî Kâide Kavramının Tanımı ve Faydası
              Fakihler küllî kâideyi, “bütün ayrıntılarına tatbik edilebilen genel
                                         9
           hüküm” olarak tanımlamıúlardır . Kâide, muhtelif  konulara iliúkin
           fer‘î hükümleri kapsar. Bu yönüyle sadece bir konudaki fer‘î hüküm-
           leri kapsayan ve adına “zâbıt/düzenleyici” denen husustan ayrılır.
              Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye’nin 2-100. maddeleri, 99 küllî kâideyi
           içermektedir. Bunların ço÷u, øbn Nuceym’in  el-Eúbâh ve’n-Nezâir
           adlı eserinden, bir kısmı da Mecâmi‘ ve Hanefîlere ait di÷er fıkıh ki-
           taplarından alınmıútır.
              Mecelle’nin birinci maddesinin son paragrafında, küllî kâidelerin
           toplanma sebebi ve faydaları úöyle izah edilmektedir:
              “Muhakkik øslâm bilginleri, fıkhî meseleleri, her biri pek çok ko-
           nuyu ele alan küllî kâidelerde toplamıúlardır. Bu kâideler, fıkıh kitap-
           larında  muteber ve kesin do÷ru  olarak kabul edilmiú ve  meselelerin
           ispatı için delil kabul edilmiútir. Öncelikli olarak bunların anlaúılması,
           meselelerin kavranmasını kolaylaútıracak ve zihinlerde yerleúmesine
           vesile olacaktır. Bunun için 99 fıkhî kâide bir araya getirilmiútir… Her
           ne kadar tek tek ele alındı÷ında kapsam  bakımından bazılarının bir
           takım istisnaları olsa da, bir kısmı di÷erini tahsis ve takyit etti÷i için,
           genel ve küllî olmalarına zarar verecek bir durum söz konusu de÷il-
           dir.” 10


           8  Bu eser Matbatu’l-Âmire tarafından 1390/1970 yılında iki cilt halinde basılmıútır.
           9  es-Suyûtî, el-Eúbâh, 5; Güzelhisari, Menâfi, s. 305.
           10  “Muhakkikîn-i fukahâ mesâil-i fıkhiyyeyi bir takım kavâid-i küliyyeye irca etmiú-
             lerdir ki, her biri nice mesâil-i muhît ve müútemil olarak kütüb-i fıkhiyyede
             müsellemattan olmak üzere, bu mesailin isbatı için delil ittihaz olunur. Ve evvel-i
   179   180   181   182   183   184   185   186   187   188   189