Page 92 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 92

KUR’ÂN’IN KELİME SEÇİMİNDEKİ TİTİZLİĞİ      91

              فوخَ – عوجَ,  ennet-ateş, rağbet-rahbet (korku), muha-
                         c
                 َ
                                     61
              cir-ensar, cin-insan gibi.
              Yine Kur’ân şeytan kelimesini iblis kelimesiyle beraber
          kullanmakla beraber Allah’ın huzurundan kovulana kadar ib-
                                                               62
          lis, kovulduktan sonra şeytan kelimesini kullanmıştır.  Yine
                                                                    ِ
                                                           ِ
          Hz. İsa isminin geçtiği birçok ayette   مْيُرمِ نبِ ىَسَيِّعِ veya حَيِّسَمِ
                                                   َ ُ            ُ  َ
                                                   63
          مْيُرمِ نبِ şeklinde kalıp olarak kullanılmıştır.  Hattâbî i‘câzu’l-
           َ ْ َ ُ
          Kur’ân fikrini ele aldığı risalesinde Kur’ân ayetlerindeki kelime
          seçimine yönelik dile getirilen itirazlara müdakkik bir kelam-
          cı üslubuyla mantıksal dayanakları sağlam cevaplar vermiştir. 64
              Herhangi bir metni anlama çabasında olan kişinin metnin
          yazıldığı dilin anlam dünyasını ve metinde kullanılan kelime-
          lerin lafız-mana ilişkisini çok iyi bilmesi gerekmektedir. Eğer
          bu bir dini metin ise inanç ve amellerini şekillendirecek itikadi
          ve fıkhi ilkeleri tespit edebilmesi için metnin yazıldığı dili ve
          kavramlarını tüm dilsel delaletleriyle bilmesi ayrı bir önem ka-
          zanmaktadır. Kur’ân-ı Kerimi anlamak için de indirildiği top-
          lumun dili olan Arapçanın iyi bilinmesi, İslam’ın üzerine inşa
          edildiği itikadi ve ameli ilkelerin tespiti için bazı kavramların
          tüm delaletleriyle iyi bilinmesi gerekmektedir. Kur’ân’ın insan-
          lığa verdiği mesajı iyi anlayabilmenin yolu onda kullanılmış
          belirli kavramların vahiyden önce ve vahiyden sonraki anlam
          alanlarını iyi tespit etmekten geçmektedir. Zira o, Arapların


          61  Câhız, Ebû Osman Amr b. Bahr,  el-Beyân ve’t-Tebyîn,  thk. Abdüsselaâm
              Muhammed Harun, (Kahire: Mektebetü’l-Hancî, 1998), I/20.
          62  Bakara, 2/34, Araf, 7/11, Hicr, 11/32, Bakara, 2/38, 168, 208.
          63  Maide, 5/46, 78, 110.
          64  el-Hattâbî, Ebû Süleyman Hamd b. Muhammed,  Beyânu i‘câzi’l-Kur’ân,
              (Selâsu Resâil fî İ‘câzi’l-Kur’ân), thk. Muhammed H. Ahmed, M. Zağlul
              Sellâm, (Kahire: Dâru’l-Maârif, trs), 30-54.
   87   88   89   90   91   92   93   94   95   96   97