Page 24 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 24
KUR’AN-I KERİM ÜZERİNE 23
Medine’ye hicrete mecbur kalmıştır. Fakat şaşılacak bir du-
rumdur ki, Kur’an-ı Kerim’in büyük çoğunluğu, yaklaşık üçte
ikilik bir kısmı, bu uygun olmayan coğrafya ve zaman dilimin-
de Mekke’de nazil olmuş ve kayda geçmiştir.
Hz. Peygamber, Kur’an-ı Kerim’in hıfzına/korunmasına ve
zaptına/kayda geçirilmesine büyük önem vermiştir. Ancak ge-
len vahyin günümüzdeki Kur’an-ı Kerim gibi tertip üzere nazil
olmaması, ayeti kerimelerin yazılmalarındaki sure farklılıkları,
onun iki kapak arası bir metin haline gelmesini zorlaştırmış,
hıfzında en büyük zorluk olarak karşımıza çıkmıştır.
Hz. Peygamber’in vahyolunan ayet-i kerimeleri hıfz ve
zapt konusunda diğer sahabiler gibi ihtiyaç ve sorunu olma-
mıştır. O, Cebrail’den telakki ettiği vahyi anında ezberlemiş, bu
konuda herhangi bir zorluk yaşamamıştır. Ancak Müslümanlar
için aynı şeyleri söylemek mümkün değildir. Zira yazılı metin-
lerin sınırlı ve tek tip belge üzerinde kayıtlı olmaması onların
işini oldukça güçleştirmiştir. Ayrıca o dönemde ezber gelene-
ği henüz gelişmemiş, günümüzdeki hafızlık önekleri oluştu-
rulamamıştır. Dolayısıyla ashabın büyük çoğunluğu Kur’an-ı
Kerim’in tamamını ezberleme imkânı bulamamıştır. Ancak ilk
dönemler için geçerli gibi görünen bu türden bazı güçlüklere
rağmen Kur’an-ı Kerim, diğer kutsal metinlerde benzeri görül-
meyen bir şekilde kolay ezberlenebilmektedir.
Sayın Hocalarım!
Kur’an-ı Kerim üzerinde yapılan incelemelerde surelerde
bir giriş, bir gelişme ve bir de sonuçtan oluşan belirli ve sınır-
lı, gerçek bir planın olduğu, girişte söz konusu edilen konula-
rın, sonuç bölümünde eksiksiz olarak cevabını bulduğu dikkati