Page 210 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 210

HZ. PEYGAMBER DÖNEMİNDE KUR’ÂN’IN HIFZI, KİTÂBETİ VE CEM’İ 209

          Nitekim sonraki resul geldiğinde bazı şeylerde değişiklik olur,
          bazıları olduğu gibi kalır ve bazıları değişir. İşte buna “nesih”
          denir. Allah bir hükmü nesh edip onun yerine başka bir hüküm
          gönderirdi yahut bir şeyi tamamen zihinlerden unuttururdu.
          Burada Kur’ân’da nâsih ve mensuh meselesini tedricle (aşama
                                                            400
          aşama) şeriatın tamamlanması şeklinde anlayabiliriz.
              Kur’ân önceki kitapların semavi olduğunu kabul etmesine
          rağmen neden onun bazı hükümlerini nesheder? Bu cevaplar-
          dan birincisi şudur:

              (1) Nesih, en iyisine doğru yükseliş ve gelişmedir. Allah’ın
          şeriatı, Kur’ân’da kemal noktasına aşamalı olarak (derece dere-
          ce) ulaşmıştır. Bu insani fıtratın bir gereğidir. Allah insan fıtra-
          tını insanı kâmil noktasına ancak tedrici terbiye ile ulaşabilecek
          şekilde yaratmıştır. Tevrat’ın birçok hükmünden de anlaşılaca-
          ğı üzere ilk inen ahkâmlar ham halindeydiler. İslâm’ın zuhuru
          ve insanların tekâmülü ile bu hükümler olgunlaştı. Mesela; Ya-
          hudilerde içki sadece ibadet yerlerinden sorumlu olanlar için
          haramdı. Fakat İslam bu bağlamda ilk adımı namaz saatlerin-
          de onu haram kılmakla attı. Sonra tedrici olarak tamamen ha-
          ram kıldı.

              Hz. Musa’dan önceki şeriatta bazı yasaklar vardı. Kur’ân
          bunu bize haber vermektedir:

              “Tevrat’ın indirilmesinden önce, İsrail’in (Ya’kub’un) ken-
          disine haram kıldıkları dışında, yiyeceğin her türlüsü İsra-
          il Oğullarına helâl idi. De ki: Eğer doğru sözlü iseniz, o za-
                                            401
          man Tevrat’ı getirip onu okuyun.”   Tıpkı bunun gibi bazı
          400  Emin Ahsen Islâhî, Tedebbürü  Kur’ân, (Lahor-Pakistan: Faran foundation,
              2009), 1/296-297
          401  Âl-i İmrân, 3/93.
   205   206   207   208   209   210   211   212   213   214   215