Page 130 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 130
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE MUSHAFTAKİ DEĞİŞİMLER ÜZERİNE 129
199
yazısıyla yazılmıştır/imlâ ettirilmiştir. Yani o dönemde yazı
ne seviyedeyse, ayetler de doğal olarak bu yazıyla yazılmıştır.
O dönem Arap yazısıysa büyük oranda nokta ve harekelerden
ari bir yazıdır. Arapça’da 28 harf/ses bulunmasına karşın, bu
sesler, dönemin Arap yazısında/imlasında 15 şekille yazılıyor-
du. Buna göre ilk yazılan mushaf(lar)da dönemin yazısında ol-
madığı üzere, şekilleri birbirine benzeyen harfleri birbirinden
ayırmaya yarayan noktalar, sesli harfleri gösteren harekeler bu-
lunmamaktaydı. Yani Hz. Ebû Bekir ve Hz. Osman’ın hazır-
lattığı mushaflarda Kur’an metni dışında başka hiçbir şey yazılı
değildi. Hz. Osman’ın hem cem’ hem de istinsah/çoğaltma adı
verilen bu işlemindeki amaç ise, İslam coğrafyasında Kur’an
okumada birliği sağlamaktı. Böylece mushaf ve imlası netlik
kazanmış oldu. Bu imlaya da ‘resm-i Osmânî/hatt-ı Osmânî’
denildi.
İmam Mushaf ’ın imlası, Arap diline ve Kur’an’a aşina olan,
dilin selikasına sahip kişiler için okunması kolay bir yazıydı.
Ancak zamanla tâbiûn diye nitelediğimiz yeni neslin ve özel-
likle İslam’a yeni giren Arap olmayan kişilerin Kur’an’ı metne
bağlı kalarak/yazılı malzemeden (mushaftan) okuma zorun-
luluğu ortaya çıktı. Bu ise Kur’an’ı hatalı okumaya neden ol-
maktaydı. Zira ayetleri, kelimeleri akışa göre hatasız okuyan
Hz. Osman’ın bizzat kendi şahsı için çoğalttırdığı nüshayı da katarsak Hz.
Osman döneminde komisyonun istinsah ettiği Mushaf sayısı toplam 6
olmaktadır. Bkz: Tayyar Altıkulaç, Günümüze Ulaşan Mesâhif-i Kadîme -İlk
Mushaflar Üzerine Bir İnceleme-, TDV Yayınları, Ankara 2021, s. 62-63.
199 Resm ve hat kelimeleriyle de ifade edilebilen bu imlâ, literatürde genellikle
resmu’l-mushaf, er-resmu’l-osmânî, hatt-i osmânî ve hecâu’l-mushaf
tabirleriyle dile getirilmektedir. İmam Mushafların en önemli konularından
sayılan imlâ özellikleri hakkında detaylı bilgi için bkz: Ganim Kaddûr Hamed,
Muvâzene Beyne Resmi’l-Mushaf ve’n-Nukûşi’l-Arabiyyeti’l-Kadîme, el-Mevrid,
Bağdat 1986.