Page 129 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 129

128             KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI

         şehit olması üzerine, Hz. Ömer’in önerisi ve Hz. Ebu Bekir’in
         muvafakatıyla Kur’an iki kapak arasında bir araya getirilmiş-
         tir. Buradaki amaç, Kur’an’ın kaybolma endişesini gidermektir.
         Zira her biri tam hafız olmayan sahabilerin kimisinin ezberin-
         de olan Kur’an bölümünün kimisinde olmayabileceği ihtima-
         li akıllara gelmiş; zikri geçen savaşlarda bu gibi sahabenin şe-
         hadeti, Kur’an’ın kaybolma riskini düşündürmüştür. Neticede
         Kur’an’ı iki kapak arasında toplama fikri geliştirilmiş ve ha-
         yata geçirilmiştir. Cem’ adı verilen bu toplama işlemi, Zeyd b.
         Sabit’in başkanlık ettiği bir komisyon tarafından gerçekleşti-
         rilmiştir. Bu süreçte Kur’an baştan sona yeni yazı malzemeleri
         üzerine yazılmıştır. Herkesten, yanında yazılı bulunan ayetleri,
         her ayet için ikişer şahitle (ezber ve bir yazılı belge) beraber ge-
         tirmeleri istenmiş, bu şekilde gelen bütün ayetler, hafızların da
         onayı ile yeni yazı malzemelerine (deri parçaları) kaydedilmiş-
         tir. Böylece iki kapak arasına alınmış olan Kur’an’a, yapılan is-
         tişare neticesinde ‘mushaf ’ adı verilmiştir.

             Hz. Osman döneminde Hz. Ebu Bekir’in hazırlattığı
         Mushaf temelinde, Kur’an yeniden yazılıp çoğaltılarak belli
                      198
         başlı şehirlere  gönderilmiştir. Bu mushaflar, dönemin Arap
             men ceme’a’l-Kur’an ve  ehlü’l-Kur’an şeklinde aralarında nüanslar bulunan
             bazı ifadelerin kullanıldığı görülmektedir. Öte yandan Kur’an’ın bir kısmını
             ya da tamamını ezbere bilenler için kârî; tamamını ezbere bilmese de Kur’an
             ahkâmını detaylıca bilenler için kurrâ; ezberleyip unutmadan hayatına devam
             edenler için ise hameletü’l-Kur’an tabirlerinin kullanıldığı görülmektedir. Bkz:
             Buhârî, Fedâilu’l-Kur’ân, 8; Ebû Dâvûd, Edeb, 20; Dârimî, Fedâilu’l-Kur’ân,
             Hadis no: 3527; İbn Hacer, Fethu’l-Bârî Şerhu Sahîhi’l-Buhârî, Dâru’l-Marife,
             Beyrut 1379, 9/47. Son olarak kaynaklarda sadece sahabeden 30’a yakın kişinin
             tam hafız olduğu bilgisinin yer aldığı görülmüştür. Bkz: Aynî, Umdetu’l-Kârî
             Şerhu Sahîhi’l-Buhârî, Dâru İhyâi’t-Turâsi’l-Arabî, Beyrut ts., 20/24-27.
         198  Bunların sayısında ihtilaf edilmiştir. Bugün elimizde bulunan  Taşkent,
             Kahire, Topkapı sarayı gibi mushaflar üzerinde ve mevcut mütevatir kıraatler
             çerçevesinde yapılan araştırmalar neticesinde Tayyar Altıkulaç, bu sayının 5
             olduğunu sonucuna ulaşmıştır. Bunlar Medine, Mekke, Şam, Basra ve Kûfe’dir.
   124   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134