Page 374 - islam
P. 374
Allah Katındaki Din: İSLAM 349
fakir ve muhtaç insanları ziyaret eder elinden geldiği kadar
onların ihtiyaçlarını karşılamaya gayret ederdi. Kur’an-ı Ke-
rim’de Hz. Peygamber’in insanlarla ilişkilerine dikkat çekile-
rek şöyle buyrulmaktadır: “Sen onlara sırf Allah’ın lütfu saye-
sinde yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı kalpli olsaydın, hiç
şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi…” (Âl-i İmrân, 3/159).
Bütün peygamberlerin ve veli kulların ortak özelliklerinden
olan tevazunun en güzel örnekleri Hz. Peygamber’de vardı.
Bir anlamda o, “Sana tabi olan müminlere kanadını indir, teva-
zu göster.” (Şuarâ, 26/215) ayetini bütün hayatı boyunca hiç
ödün vermeden uyguladı. Konuştuğu şahıs kim olursa olsun,
kendisiyle tatlı dille konuşur, konuşmasına son vermek için
asla acele davranmazdı.
Evinin ihtiyaçları başta olmak üzere bir insanın yapması ge-
rerken her şeyi bizzat kendisi yapmıştır. Fakirlere, muhtaçla-
ra yardım etmiş; onlarla aynı sofrayı paylaşmıştır. Ashaptan
Hz. Ebu Mes’ud el-Ensari’nin anlattığına göre: Peygamber’i-
miz yanına gelen bir adamla konuşmaya başlamış, adamın
heyecandan titrediğini görünce ona: “Sakin ol! Ben bir hü-
kümdar değilim. Güneşte kurutulmuş et yiyen bir kadının oğlu-
yum.” buyurmuştur (İbn Mâce, Et’ıme, 30).
Hz. Peygamber arkadaşlarıyla birlikte olduğu zaman onların
yaptıkları işlere katılmaktan asla geri kalmamış, onlardan
ayrıcalıklı bir konumda bulunmaktan hoşlanmamıştır. Kuba
Mescidi ve Mescid-i Nebevi yapılırken, Medine savunması
esnasında hendekler kazılırken diğer insanlarla birlikte ça-
lışmış, bir sefer esnasında yakacak toplama görevini üstlen-
miştir. Arkadaşları “Hayır Ya Resûlallah! Biz yaparız. Sen zah-
met çekme!” dediklerinde; o, “Evet sizin her işi yapacağınızı
biliyorum. Fakat siz çalışırken oturmayı ve aranızda ayrıcalıklı
bir konumda olmayı hoş görmem. Çünkü Yüce Allah, böyle şey-
lerden hoşnut olmaz.” buyurmuştur.