Page 376 - islam

Allah Katındaki Din: İSLAM 351

ğinden fazla konuşmaktan, kendisini ilgilendirmeyen şeylerle
uğraşmaktan çekinirdi. Hiç kimseyi eleştirmez, aşağılamaz ve
utandırmazdı ve kimsenin sırlarına vâkıf olmak (özelini öğren-
mek) istemezdi.”

Uzun yıllar Peygamber’imizin (sav) yanında bulunan Enes
b. Malik: “Ben on yıl Hz. Peygamber’in hizmetinde bulundum.
Bir defa bile bana “Öf!” dediğini hatırlamıyorum. Ne yaptığım
uygunsuz işlerden dolayı beni ayıplar ne de yapılması gereken
işlerden dolayı ‘Niçin bunları yapmadın?’ derdi. O herkese de

böyle davranırdı.” demiştir.
Hz. Peygamber kendi görev ve sorumluluğunu şu örnekle an-
latmıştır: “Benimle sizin örnekliğiniz: Ateş yakan, ateşine düş-
meye başlayan kelebek ve böcekleri ondan uzaklaştırmaya ça-
lışan adama benzemektedir. Ben sizi ateşe düşmekten korumak
için kuşaklarınızdan tutuyorum, siz ise hep elimden kurtulmak
ve cehenneme girmek için uğraşıp duruyorsunuz.” (Müslim,
Fezâil, 17).
Hz. Peygamber Taiflileri İslam’a davete gittiği zaman onlar
Peygamber’imize (sav) çok ağır hakaretler ve işkenceler yap-
tı. Buna karşılık o, “Ya Rab! Onları bana bırak! Kendileri iman

etmezlerse, belki çocukları sana iman ederler.” diyerek yine de
gelecek nesillerin kurtuluşu için Allah’a yalvarmıştı.

Uhud Savaşı esnasında düşmanlar Peygamber’imizin (sav)
üzerine taş ve ok yağdırmışlar, dişini kırmışlar, kılıç darbe-
leriyle başındaki miğferini parçalamışlar, yanağını kan içeri-
sinde bırakmışlardı. Peygamber’imiz (sav) yüzünün kanını
elleriyle silerken “Ey Allah’ım! Kavmime hidayet ver, doğru
yolu göster! Çünkü onlar, ne yaptıklarını bilmiyorlar.” diye dua
etmişti.

Hz. Muhammed âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Bu
münasebetle onun sevgi, şefkat ve merhameti bütün canlıları
kuşatmıştır. İnsan hakları, kadın hakları, yetim ve çocuk hak-
ları, fakir ve yoksullarla ilişkiler, hayvan hakları ile ilgili ilk ve