Page 370 - islam
P. 370
Allah Katındaki Din: İSLAM 345
4. Bana şefaat yetkisi verildi.
5. Benden önce her nebi, hususi olarak kendi kavmine gönde-
rilirken ben umumi olarak bütün insanlığa gönderildim.”
(Buhârî, Teyemmüm, 1).
Bütün bu anlatılanlar çerçevesinde insanların Hz. Peygam-
ber’e bakışlarında bazı farklılıkların oluşması kaçınılmazdır.
Zira onu yakından tanıyanlar ve Kur’an-ı Kerim’in onun konu-
munu ve şerefini yükselten beyanını duyanlar, ona nasıl mu-
amele edecekleri konusunda belirsizlik yaşamışlardır. İnsani
zaafların etkili olduğu kimseler, onun mütevazı hayatına bak-
madan onda bazı insanüstü meziyetler aramış veya öyle ol-
ması gerektiğini düşünmüş olabilirler. Nitekim geçmişte pek
çok toplumlarda bunun örnekleri görülmüş olup, günümüzde
de aşırı sevginin insanları bazı farklı noktalara taşıdığına şa-
hit olunmaktadır.
Geçmişte Hz. İsa’nın babasız olarak dünyaya gelmesini yaratı-
lış kanununa, “Sünnetullah” a uymadığı gerekçesiyle eleştiren
Yahudilere karşılık, buradaki ilahî hikmeti kavramakta güç-
lük çeken Hıristiyanlar, onu (Matta, 26/63; 27/54) kutsallaş-
tırarak tanrılaştırmışlardır (Luka, 2/11). Bu konuda Kur’an-ı
Kerim onlara şu cevabı vermektedir: “Ey Ehl-i Kitap! Dininiz-
de aşırı gitmeyin ve Allah hakkında, gerçek olandan başkasını
söylemeyin. Meryem oğlu İsa Mesih ancak Allah’ın elçisidir, Al-
lah’ın Meryem’e ulaştırdığı kelimesidir ve ondan bir ruhtur. Şu
hâlde Allah’a ve peygamberlerine iman edin, ‘üçtür’ demeyin,
bundan vazgeçin, hakkınızda hayırlı olan budur. Ancak Allah
bir tek ilahtır. O, çocuğu olmaktan münezzehtir, göklerde ve
yerde ne varsa hepsi onundur. Güvenmek ve dayanmak için Al-
lah yeter.” (Nisâ, 4/171).
Kur’an-ı Kerim Hz. İsa’nın hayatta iken, ısrarla Allah’ın kulu
olduğunu kendi çevresindeki insanlara hatırlattığı hâlde on-
ların sonradan onu ilahlaştırdıklarını şöyle hatırlatmaktadır: