Page 378 - islam

Allah Katındaki Din: İSLAM 353

“İnsanın yiyip içtiklerinin en helal ve bereketli olanı, çalışıp ka-
zanarak elde ettiğidir.” (İbn Mace, Ticâret, 1).
“Yemin ederim ki sizden herhangi birinizin arkasına bir bağ
odun yüklenmesi, verip vermeyeceği belli olmayan herhangi
bir kişiden istemesinden çok daha hayırlıdır.” (Buhârî, Büyû’,
15).
M. Akif Ersoy bu konuda şöyle demektedir:
“Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası:
Dostunun yüz karası, düşmanının maskarası!”

Hz. Muhammed’in Aile Hayatı

Hz. Peygamber’in çok sade bir aile hayatı olmuştur. Dünya-
ya gözlerini açtığı andan itibaren hayatın bütün zorluklarını
yaşamıştır. Öksüzlük, yetimlik, yalnızlık, kimsesizlik, fakirlik
onun hayatının vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Ço-
banlık yapmış, başkalarının yanında çalışmış, ticaretle uğ-
raşmış, çok üzüntülü günler geçirmiş, acılar yaşamıştır. Yedi
çocuğundan altısını, eşlerinden üç tanesini hayatta iken kay-
betmiş, insan olarak çok acılara katlanmıştır. Fakat o, hiç bir
zaman umutsuz olmamış, karamsarlığa kapılmamıştır.

Hz. Peygamber, inanç ve ahlaki değerler konusunda cahili-
ye dönemi Arap toplumunun içine düştüğü bataklığa hiçbir
zaman bulaşmamıştır. Daima doğrunun, hak ve hakikatin
yanında yer almış, haksızlık ve adaletsizliğin karşısında dim-
dik durmuştur. İnsani ilişkilerinde maddi ve fiziki değerleri
değil ahlaki ve insani ilkeleri esas almıştır. Bunlardan dolayı
yaşadığı toplumda iyi bir insan, eş, baba, dede, komşu, tüccar,
devlet adamı olarak saygı görmüş, düşmanları bile onun bu
özelliklerini teslim etmek zorunda kalmıştır.
Hz. Peygamber evlenmeden ve peygamber olarak görevlen-
dirilmeden önce ne ise sonrasında da aynı ahlaki ve insanı
özelliklerle tanınmıştır. Onu en çok takdir edenler, en yakın-