Page 379 - islam
P. 379
354 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
dan tanıyan eşleri olmuştur. Nitekim Hz. Hatice’nin ilk vahiy
geldiği zaman onun hakkında söyledikleri, ona olan sevgi ve
güven duygusunun açık işaretleridir.
Hz. Peygamber eşlerine duyduğu sevgiyi ve sadakati adalet
ilkesi çerçevesinde ömrünün sonuna kadar hiçbir ayrım yap-
madan sürdürmüş, çocuklarını Allah’ın bir emaneti olarak
bağrına basmıştır. O torunlarını tepesinde taşımış, her ço-
cuğun başını okşamış, her yetimin elinden tutmuş, gözyaşını
silmiş, onları kendi çocuğu yerine koymuştur.
Hz. Peygamber herkese karşı güler yüzlü idi. Daima sevecen
ve sempatikti. Kahkaha atmaz, onun gülmesi tebessüm şek-
linde olurdu. Kimseyle çekişmez, bağırıp çağırmaz, kötü söz
söylemez, başına kakmaz, ayıplamaz, gönlünü kırmaz, hor
görmez, hoşlanmadığı şey olursa sesini çıkarmazdı.
Hz. Peygamber yanında birisi konuşurken ona yönelir ve din-
lerdi. Yanlış içermedikçe hiç kimsenin sözünü kesmezdi. O,
kendisinden bir şey istendiğinde hayır demez, eğer hoşlan-
madığı bir şey olursa susar, onu yapmak istemediği halinden
anlaşılırdı.
Hz. Peygamber sadece eşlerine değil, hiç kimseye el kaldır-
mamış, dövmemiştir. O evinin işlerini kendisi görümüş, ev
işlerine yardımcı olmuş, yapabileceği işleri başkasından bek-
lememiştir. Gerektiğinde elbisesinin yırtıklarını dikmiş, ayak-
kabısını yamamıştır.
Hz. Peygamber herkes ile eşit ilişkiler içinde bulunurdu.
Onun yanında insan olarak köle ile efendisinin farkı olmazdı.
Sofrasında hizmetçilerin de bulunmasına dikkat eder, ya da
yenilen yemekten onların da tatmasını isterdi.
Hz. Peygamber insanların kendisine karşı aşırı saygı ve sev-
gisine rağmen bunları hiçbir zaman istismar etmemiş, sahip
olduğu imkânları asla nefsî çıkarları doğrultusunda kullan-
mamıştır. O malını Müslümanların ihtiyaçlarına harcamış,