Page 365 - islam
P. 365
340 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
Kur’an-ı Kerim Hz. Muhammed’in insan ve Müslümanlara
olan sevgisini ve kişiliğini şöyle tarif etmektedir: “Ant olsun
içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğ-
ramanız ona ağır gelir, size çok düşkündür, müminlere karşı
şefkat ve merhamet doludur. Buna rağmen yüz çevirirlerse de
ki: Allah bana yeter, ondan başka Tanrı yoktur, ben yalnız ona
dayanıp güvenirim. O, büyük arşın sahibidir.” (Tövbe, 9/128-
129).
Hz. Muhammed bireysel hayattan toplum hayatını, dünya
hayatından ebedî âlem olan ahiret hayatını etkileyecek her
şeyin bütün usul ve hükümlerini tebliğ etmiş ve bizzat uygu-
lamalarıyla da öğretmiştir. Hatta ondan önce hiçbir peygam-
ber görevlendirildikleri toplumlara bu kadar geniş ve açık
bilgiler vermemiştir. Hicretten önce, henüz vahiy kesilip din
bütünüyle tamamlanmadığı bir dönemde olmasına rağmen
Hz. Cafer’in Habeşistan Kralı Necaşi’nin huzurunda yaptığı
konuşma, içinde yaşadığı toplumu ve Hz. Peygamber’in getir-
diği dini bütün güzellikleriyle anlatmaktadır:
“Ey Hükümdar! Biz cahil bir millet idik. Putlara tapardık. Öl-
müş hayvanların etlerini yer, her kötülüğü işlerdik. Akrabala-
rımızla ilişkilerimizi keser, komşularımıza kötülük yapardık.
Kuvvetli olanlarımız zayıf olanlarımızı yok ederdi.
Yüce Allah bize kendimizden soy sopunu, doğruluğunu, eminli-
ğini, iffet ve nezahetini bilip durduğumuz bir peygamber gön-
derinceye kadar biz bu durumda ve tutumda idik. O Peygamber
bizi Yüce Allah’tan başka tapınageldiğimiz taşları ve putları
bırakmaya davet etti. Doğru sözlü olmayı, emanetleri yerine
getirmeyi, komşularla güzel geçinmeyi, günahlardan ve kan
dökmekten sakınmayı bize emretti. Her türlü ahlaksızlıklar-
dan, yalan söylemekten, yetimlerin malını yemekten, namuslu
kadınlara dil uzatmak ve iftira etmekten menetti. Hiçbir şeyi
eş, ortak koşmaksızın bir olan Allah’a ibadet etmeyi, namaz kıl-
mayı, zekât vermeyi, oruç tutmayı bize emretti.