Page 367 - islam
P. 367
342 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
hısım akrabanız, kazandığınız mallar, durgunluğa uğramasın-
dan endişe ettiğiniz ticaretiniz ve hoşlandığınız meskenler size
Allah’tan, Peygamber’inden ve onun yolunda cihattan daha
sevimli ise, artık Allah buyruğunu (kıyameti) gerçekleştirince-
ye kadar bekleyin. Allah günaha saplanmış kimseleri hidayete
erdirmez.” (Tövbe, 9/24). Bu husus Peygamber’imizin (sav)
dilinden şöyle ifade edilmiştir: “Sizden biriniz beni annesin-
den babasından, çoluk çocuğundan ve bütün insanlardan daha
çok sevmedikçe (tam anlamıyla) iman etmiş olamaz.” (Buhârî,
Îmân, 7).
Müslümanların Hz. Peygamber’e olan sevgilerinin ölçüsü, onu
kendi hayatında örnek almaları, bıraktığı emanete sahip çık-
maları, emir, tavsiye ve uyarılarına dikkat etmeleriyle doğru
orantılıdır. Bu alanda en sağlıklı değerlendirme, Müslümanla-
rın onun sünnetini yaşama ve yaşatma konusunda gösterdik-
leri gayret veya duyarsızlıkta kendini göstermektedir.
Hz. Muhammed elbette bir insandır. Fakat onu diğer insan-
lar arasında ayıran bazı özellikler vardır. O sıradan bir insan
değildir. Cenab-ı Allah onu övmüş, bütün insanlara ve âlem-
lere rahmet olarak göndermiş ve insanların onu sevmesini ve
ona itaat etmelerini emretmiştir. Bütün bunların yanında Hz.
Muhammed’in vahye muhatap olması, onu ilk okuyan, anla-
yan, tebliğ eden, uygulayan ve insanlara açıklayan olması onu
diğer insanlardan farklı bir konuma getirmektedir. Bundan
dolayı onunla ilgili olarak sevenleri:
“Muhammedün beşerün la kel beşer.
Bel hüve kel yakûti beynel hacer”
(Hz. Muhammed bir beşerdir. Fakat diğer insanlar gibi değil-
dir. Onun insanlar arasındaki konumu, taşların arasında ya-
kut ne ise öyledir.) şeklinde nitelemişlerdir. Ayrıca Fuzuli’nin
(ölm. 483-1556) meşhur “Su Kasidesi” ona olan sevginin su ile
ifadesidir. Meşhur Nabi’nin (ölm, 1712):