Page 232 - islam
P. 232
Allah Katındaki Din: İSLAM 207
Kur’an-ı Kerim’de başka bir ayeti kerimede: “Şüphesiz Allah,
onların gizlediklerini de açığa çıkardıklarını da bilir. Doğrusu
o, kibirlenenleri sevmez.” (Nahl, 16/23) buyrulmaktadır.
Hz. Peygamber de bir hadisinde: “Kalbinde zerre kadar kibir
bulunan kimse cennete giremez.” (Müslim, Îmân, 147), buyu-
rarak kibirlenenlerin öldükten sonra büyük sıkıntılar yaşaya-
cağına dikkat çekmiştir.
Kibrin dışa yansıyan boyutu gösteriştir ve kibirden kaynak-
lanmaktadır. Kibirlenen insan, Allah için yapması gereken-
leri, kulların sevgisini, takdirini ve rızasını kazanmak için
yapar. Bir anlamda Allah’a kulluk edeceği yerde bilerek veya
bilmeyerek kullara kulluk etmeye başlar.
İbadetlerin icrasında ihlas ve samimiyetin eksikliği veya yok-
luğu riya ve gösteriş anlamına gelir. Mâûn suresinde böyleleri
için Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
“Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarının
özünden uzaktırlar. Onlar aslında halka gösteriş yapıyorlar.”
(Mâûn, 107/4-6).
Kibir ve gösteriş hastalığının tetiklediği bir diğer ahlaki sorun
ise hasettir/kıskançlıktır. Haset, başkalarında olup da kendi-
sinde olmayan özellikleri ve kazanımları kıskanmaktır. Haset,
kibir ve gösteriş gibi doğrudan Allah ile alakalı bir husustur.
Müslüman her hâl ve şartta imtihan dünyasında yaşadığını
unutmamalıdır. Şayet kendinde nimet veya sıkıntı kabilinden
bazı ayrıcalıklar varsa, bunların denenmek bakımından Allah
tarafından insanlara verildiğini hatırdan uzak tutmamak ge-
rekir. İnsanın kendinde olmayan güzelliklerin başkalarında
olmasını kıskanmak ve onlara haset etmek yerine, gıpta edip
benzerlerinin kendisinde olmasını istemesi ahlaka daha uy-
gun bir davranış olacaktır.
Hasedin insan ve sosyal hayat için zararlı bir davranış oldu-
ğuna işaret eden İslam dini, Kur’an-ı Kerim’de haset edenler-
den Allah’a sığınılmasını tavsiye etmiştir: