Page 233 - islam
P. 233
208 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
“De ki: Yarattığı şeylerden gelebilecek kötülüklerden; karanlığı
çöktüğü zaman gecenin şerrinden; düğümlere üfürenlerin şer-
rinden; bir de kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden; saba-
hın Rabbine sığınırım.” (Felak, 113/1-5).
Hz. Peygamber de bir hadisinde şöyle buyurmaktadır:
“Birbirinize hiddetlenmeyin. Birbirinize haset edip, kıskanma-
yın. Birbirinize arkanızı çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları kardeş
olun! Bir Müslüman’ın üç günden fazla kardeşiyle küs durması
helal olmaz.” (Buhârî, Edeb, 57).
Hz. Peygamber hasetten niçin sakınılması gerektiğiyle alaka-
lı olarak da şöyle buyurmaktadır: “Hasetten sakınınız. Çünkü
haset, ateşin odunu yediği gibi iyi amelleri yer bitirir.” (Ebû
Dâvûd, Edeb, 44).
4- Nifak ve Fitne
Nifak, Allah’ın yarattığı fıtratı bozarak kişinin kendine ya-
bancılaşmasıdır. İnsanlar arasında kardeşlik duygusunu azal-
tan, güven unsurunu yok eden, birlik ve dayanışma ruhunu
kökünden sarsan, toplumsal barış ve huzur ortamının altını
üstüne getiren ahlaki bozukluklardan birisi de nifak ve fitne
hareketidir. Bu bağlamda nifak bulaştığı yeri yakan bir fitne
ateşidir.
İslam insanların doğruluğu, samimiyeti, kardeşliği, sevgi ve
barışı esas alıp toplumsal mutluluğu temin etmelerini öğüt-
ler. Bu tür toplumsal güzelliklerden rahatsız olanlar, iç dün-
yalarındaki kötü duyguların tesiriyle, fitne çıkarma ve nifak
sokma, dedikodu, yalan söz, iftira gibi davranış bozuklukla-
rıyla insanları birbirine düşürerek toplumsal huzuru bozmak
ister. Böylece toplumda güven duygusu zaafa uğrar, birlik ve
dayanışma ruhu zedelenir. Bundan dolayı Kur’an-ı Kerim’de
fitnenin toplumsal zararlarına dikkat çekmek için şöyle buy-
rulmaktadır: “Fitne çıkarmak adam öldürmekten daha kötü-
dür.” (Bakara, 2/191), “Fitne çıkarmak, öldürmekten daha be-
terdir.” (Bakara, 2/217).