Page 235 - islam

210 Prof. Dr. Mustafa ERDEM

“Münafığın üç özelliği vardır; konuştuğu zaman yalan söyler,
verdiği sözde durmaz, kendisine emanet edilene hıyanet eder.”
(Müslim, Îmân, 107).
Nifak hareketleri, toplumlardaki kardeşlik ruhunu yok etmek,
onları birbirine düşürerek güç kaybına uğratmak için tarihin
her döneminde her toplumda denenmiştir. Bu hareketlerin
en etkili olduğu yerlerden birisi de İslam toplumlarıdır. Bu
kadar açık uyarılara rağmen İslam’ın ilk yıllarından itibaren
Müslümanlar arasında fitne/nifak hareketlerinin görülmesi
oldukça düşündürücüdür. Hz. Peygamber’in vefatı sonrasında
yalancı peygamberler ve dinden dönenlerle birlikte baş gös-
teren nifak hareketleri, ileriki dönemlerde çeşitlenip, gelişe-
rek devam etmiştir. Cemel ve Sıffın Savaşlarında, Hz. Osman,
Hz. Hüseyin ve yakınlarının şehadetiyle sonuçlanan olaylarda
yaşananlar bunun en acı örneklerindendir.
Günümüzde terör olaylarıyla birlikte milyonlarca Müslü-
man’ın canına ve mal kaybına sebep olan nifak hareketlerinin
temelinde, cehalet, dünyevi hırs, nefsi zaaflar, siyasi çıkarlar
veya hesaplaşmalar yanında geçmişte yaşanan ve o zamanda
kalması gereken tarihî olayların abartılarak anlatılmasının
katkıları büyüktür.
Nifak hareketlerinin yok edilmesi ve fitne ateşinin önlene-
bilmesi için insanlarımızın Kur’an-ı Kerim ve Sünnet eksenli
dinî kültürle beslenmeleri ve herkesin kardeş olduğu gerçe-
ğinin hatırlatılması yararlı olacaktır. Ayrıca M. Akif Ersoy’un
yıllarca önce yaptığı şu uyarıya kulak verilmelidir:
“Girmedikçe tefrika bir millete düşman giremez,
Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.”