Page 234 - islam

Allah Katındaki Din: İSLAM 209

İslam kültüründe inanç bakımından insanlar arasındaki de-
recelendirmede kâfirden daha aşağı bir yerde olduğu belir-
tilen münafık, yaptığı nifak/fitne hareketleri yüzünden bu
kavramla anılmaktadır. Bir başka ifade ile nifak çıkaranlara
münafık denmektedir. Başka bir açıdan bakıldığında iman
esaslarına olan bağlılıktaki ihlâs ve samimiyetin yokluğu ni-
fak veya münafıklık anlamlarına gelmektedir. Bu ise halk ara-
sında çift kişiliklilik ve ikiyüzlülük olarak tarif edilmektedir.
İnsanlar çıkar elde etme, sosyal veya siyasal konumunu ko-
ruma, itibar ve güç kazanmak için bu tür ahlak dışı yollara
başvurmaktadır.
Hz. Peygamber’in Medine’ye hicretinden sonra her geçen gün
güç kaybına uğrayan müşrikler, Müslümanlarla doğrudan
mücadeleyi göze alamadıkları için Müslüman görünerek ni-
fak hareketlerine başlamışlardır.
Kur’an-ı Kerim’de münafıklar için “Münafikûn” adında müsta-
kil bir sure bulunmaktadır. Bakara suresinde de münafıklarla
ilgili olarak şöyle buyrulmaktadır:
“İnsanlardan bazıları da vardır ki, inanmadıkları hâlde inan-
dık derler. Akıllarınca Allah’ı ve iman edenleri aldatmaya kal-
kışıyorlar, hâlbuki onlar farkında olmadan yalnızca kendilerini
aldatmış oluyorlar. Kalplerinde bir bozukluk vardır. Allah da
onlardaki bozukluğu arttırmıştır. Yalan söylemeleri yüzünden,
kendilerine acı veren bir azap da vardır. Onlara yeryüzünde
düzeni bozmayın denildiğinde, hayır biz yalnızca ıslah eden-
leriz derler. Biline ki, gerçekten bozanlar onların ta kendile-
ridir, ama farkında olmuyorlar. Onlara diğer insanlar gibi siz
de iman edin denildiğinde, akılsızların inandıkları gibi biz de
inanalım mı? derler. Biline ki asıl akılsızlar onlardır, fakat bil-
mezler. İman edenlerle karşılaşınca inandık derler, şeytanlarıy-
la baş başa kaldıklarında ise, biz sizinleyiz, biz yalnızca alay
etmekteyiz derler.” (Bakara, 8-14).

Hz. Peygamber münafıkların kolay tanınması için şöyle bir
ölçü vermektedir.