Page 200 - islam
P. 200
Allah Katındaki Din: İSLAM 175
ve isyankârlıktan nefret etmeli, kalbini, iç dünyasını Allah
bilinci (zikrullah) ile huzura kavuşturmalıdır. Zira Kur’an-ı
Kerim’de, “Bunlar, iman edenler ve Allah’ı zikrederek gönülleri
huzura kavuşanlardır. Bilesiniz ki gönüller ancak Allah’ı zikre-
derek huzura kavuşur.” (Ra’d, 13/28) buyurulmaktadır.
Allah bilinci insana ahlaki ve manevi hayattan zevk alma, ha-
taların, eksiklerin, yanlışların ve günahların farkına varma,
onlardan yüz çevirme ve uzaklaşma, Allah’tan bağış dileme
fırsatı vermektedir. İslam’ın öngördüğü ve önerdiği bu ahlaki
gelişmişlik ve olgunluk insanı, çıkar kaygılarını aşmaya, hat-
ta cennet ümidi ve cehennem korkusunun da ötesinde bütün
düşünce ve davranışlarını Allah’ın emrine uymaya ve rızasını
kazanmaya yöneltir.
İslam evrensel, mutlak ve genel geçerliliği olan bir ahlaki yapı
kurmuş, bunun teminatı olarak her şeyi bilen her şeye gücü
yeten, bağışlayan, fakat cezalandırması da çok şiddetli bir Al-
lah inancı yerleştirmiştir.
İslam, her şeyden önce bir ahlak dinidir. Bu din, insanın ma-
nevi hayatını, bireysel ve toplumsal davranışlarını gözetip
kollayan bir Allah inancı; insanın kendisiyle hesaplaşmasını
hedefleyen bir irade eğitimi; bütün insanlığa açık bir birlik ve
kardeşlik ruhu ile hak, adalet ve eşitlik gibi evrensel değerler
önermektedir.
İslam bütün insanların Allah’ın kulu olduğu gerçeği ile onlar
arasında eşitlik ve kardeşlik duygularının yayılmasını öner-
miş, insanlar arasındaki farklılıkları ve üstünlük duygusunun
Allah karşısındaki kulluk değerleri ile eş değer olduğu ger-
çeğini hatırlatmıştır (bk. Hucurât, 49/13). Kur’an-ı Kerim,
“… İyilik ve takva üzerinde yardımlaşın, kötülük ve düşmanlık
yolunda yardımlaşmayın…” (Mâide, 5/2) ayetiyle toplumsal
barış ve mutluluk için insanlığa bir hedef göstermiştir.
İslam’da ahlakın kaynağı Kur’an-ı Kerim ve Sünnettir. Hz. Aişe,
Hz. Peygamber’in ahlakı ile ilgili olarak kendisine sorulan bir