Page 197 - islam
P. 197
C- İSLAM’DA AHLAK
Ahlak, insanda oluşması özlenen ve istenen yüksek ruhi ve
manevi vasıfların, olumlu yeteneklerin ortak ifadesi olarak
tarif edilir. Bundan dolayı ahlaki yükümlülük, ahlaki sorum-
luluk, ahlaki müeyyide insan içindir. Sadece insanın ahlaki
görevleri vardır.
Ahlak, insanlığın ortak paydası ve insanlığın özü olup, insan
davranışlarının kaynağı olarak kabul edilir. Bu anlamda ahlak
insanın fıtratında vardır. Ahlak, insan nefsinde yerleşen öyle
bir melekedir ki fiiller, hiçbir fikrî zorlama olmaksızın bu me-
leke sayesinde kolaylıkla ve rahatlıkla ortaya çıkar.
Her insanın yaratılışından gelen bir ahlakı vardır. Başlangıçta
saf ve masum olan özellik zamanla çevre faktörlerin etkisiy-
le değişime uğramaktadır. Bunun en güzel örneği çocuklarda
görülmektedir. Henüz akli yetilerinin gelişmediği dönemler-
de çocuksu masumiyetle yalan söylemezler. İlerleyen yaşlar-
da bu sadelik ve saflık çevre faktörlere uyumlu olarak bozul-
maktadır.
İslam ahlakı, insanı yaratılıştan gelen güzelliklere ve temiz-
liklere götürür. Kur’an-ı Kerim’de “O hâlde sen hanif olarak
bütün varlığınla dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yarat-
mışsa ona yönel…” (Rûm, 30/30) şeklinde ifade buyurulan
bu husus, Hz. Peygamber tarafından “Her doğan çocuk temiz
yaratılış (fıtrat) üzere doğar…” (Buhârî, Cenâiz, 92) şeklinde
ifade edilmiştir. Böylece hem insanı yaratılıştan suçlu sayan