Page 184 - islam
P. 184
Allah Katındaki Din: İSLAM 159
Müslüman olmayan vatandaşlardan alınan haraç, cizye ve ga-
nimet gibi vergiler zekâta dâhil değildir.
Zekât toplumsal barış ve kardeşlik duygularının, sosyal ada-
letin gelişmesine, sermayenin tekelleşmesinin önüne geçiri-
lerek gelirin toplumun bütün kesimlerine yayılmasına vesile
olur. Zekât adı ile uyumlu bir şekilde bireyi cimrilik, bencillik
gibi kötü huylardan arındırma yanında toplumun bünyesine
giren zararlılardan arınmaya, onun sağlıklı bir şekilde geliş-
mesine hizmet eder. Bir bakıma zekât sayesinde insan baş-
kalarına fedakârlık yapacak bir ruh hâli ve karakter kazanır.
Zekât toplumu ıslah etmek, muhtelif sınıflar arasındaki bağı
güçlendirmek, toplumu bütünüyle refaha kavuşturmak gibi
bir yarar sağlar. Zekâtın sosyal adaleti sağlama, zenginlerle
fakirler arasında maddi ve hissi farklılıkları kapatıp, karşılıklı
sevgi ve saygıyı tesis etme gibi önemli yararları vardır.
Zekât, ibadet olduğu için doğrudan mükellef birey tarafından
yerine getirilir. Ancak Müslüman’ın zekâtını mutlaka kendi-
sinin vermesi şart değildir. Güvendiği bir Müslüman’ı vekil
tayin edebilir. Ayrıca zekât veren kişinin, verdiği şeyin zekât
olduğunu fakire bildirmemesi daha iyi olur.
Zekât ve sadaka gibi imkân sahibi kimseler tarafından muh-
taçlara yapılan yardımlar, karşıdakine eziyet etmeden ve
başa kakmadan verilmelidir. Bu konuda Kur’an-ı Kerim çok
açık bilgiler vererek Müslümanları uyarmaktadır:
“Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, her başağın-
da yüz tane olmak üzere yedi başak veren tanenin durumu gi-
bidir. Allah dilediğine kat kat verir. Allah’ın lütfu geniştir. O her
şeyi bilendir.
Mallarını Allah yolunda harcayıp, sonra verdiklerinin ardın-
dan başa kakmayan ve eza etmeyenlerin ecirleri Rablerinin
katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyecekleridir.